#smrgKİTABEVİ Gina ve Kızları - 2024
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Etam Matbaa
ISBN-10:
6256685192
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
128
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
60,30
Havale/EFT ile:
58,49
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199230378
617307
https://www.simurgkitabevi.com/gina-ve-kizlari-2024
Gina ve Kızları - 2024 #smrgKİTABEVİ
60.30
“Uyanmak, hiç bu kadar zor olmamıştı. Rüya mı gördüm, yoksa eskilerden bir güne mi gittim? Her sabah uyanır uyanmaz radyoyu açar, Ahmet'in de uyanmasına sebep olurdum. Uykuyu sevmesine rağmen banyodan yükselen sese hiç kızmazdı. Hatta bildiği şarkı çalıyorsa mutlaka mırıldanırdı. Sesi pek de güzel değildi. Ben dalga geçince de İtalyan tarafıma laf atardı. ‘Biz sizin bildiğiniz tenorlardan değiliz!' Şimdilerde uyanık kalmak, bir tür işkence. … Ağzımda tuhaf bir kan tadı. Yavaşça doğruldum, dolaptan O'nun sevdiği renklerden bir pantolon ve bir gömlek seçtim. Aynanın karşısına oturdum, ne kadar zamandır küpe takmadığımı fark ettim. Artık gereksiz geliyordu. Önümdeki kutunun içinden iri bir yüzük aldım. Annemden kalan. Giyinirken beni oyalamak için hep şarkı söylerdi. Hep aynı şarkıyı. Oysa annemi seyretmek bana yeterdi. Renkli tokalar takar, her defasında ‘onlar bana mı?' diye sorardım, kırmızı rujunu sürerken, ‘Sana da sıra gelecek,' derdi. Ahmet gittiğinden beri o şarkı da hep dilimin ucunda. Sanki çocukluğumda tenime işlenmiş, saçlarımın örgüsüne iliştirilmişti. ‘Coccodirillo come fa?'” Ülker Kurtcan'ın çok sevilen romanı, hem İzmir'de yaşanan büyük bir aşkı, Ahmet'le İtalyan Gina'nın aşkını, hem de Gina ile iki kızının hikâyesini anlatıyor. Sürükleyici, etkileyici, düşündürücü bir hikâye.
“Uyanmak, hiç bu kadar zor olmamıştı. Rüya mı gördüm, yoksa eskilerden bir güne mi gittim? Her sabah uyanır uyanmaz radyoyu açar, Ahmet'in de uyanmasına sebep olurdum. Uykuyu sevmesine rağmen banyodan yükselen sese hiç kızmazdı. Hatta bildiği şarkı çalıyorsa mutlaka mırıldanırdı. Sesi pek de güzel değildi. Ben dalga geçince de İtalyan tarafıma laf atardı. ‘Biz sizin bildiğiniz tenorlardan değiliz!' Şimdilerde uyanık kalmak, bir tür işkence. … Ağzımda tuhaf bir kan tadı. Yavaşça doğruldum, dolaptan O'nun sevdiği renklerden bir pantolon ve bir gömlek seçtim. Aynanın karşısına oturdum, ne kadar zamandır küpe takmadığımı fark ettim. Artık gereksiz geliyordu. Önümdeki kutunun içinden iri bir yüzük aldım. Annemden kalan. Giyinirken beni oyalamak için hep şarkı söylerdi. Hep aynı şarkıyı. Oysa annemi seyretmek bana yeterdi. Renkli tokalar takar, her defasında ‘onlar bana mı?' diye sorardım, kırmızı rujunu sürerken, ‘Sana da sıra gelecek,' derdi. Ahmet gittiğinden beri o şarkı da hep dilimin ucunda. Sanki çocukluğumda tenime işlenmiş, saçlarımın örgüsüne iliştirilmişti. ‘Coccodirillo come fa?'” Ülker Kurtcan'ın çok sevilen romanı, hem İzmir'de yaşanan büyük bir aşkı, Ahmet'le İtalyan Gina'nın aşkını, hem de Gina ile iki kızının hikâyesini anlatıyor. Sürükleyici, etkileyici, düşündürücü bir hikâye.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.