#smrgKİTABEVİ Girit'i Kaybetmenin Bitmeyen Acısı - 2023
Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Salmat Basım Yayıın
ISBN-10:
9786057046260
Kargoya Teslim Süresi:
1&3
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
79
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2023
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
112,50
Havale/EFT ile:
109,13
Stoktan teslim
1199185272
571326
https://www.simurgkitabevi.com/giriti-kaybetmenin-bitmeyen-acisi-2023
Girit'i Kaybetmenin Bitmeyen Acısı - 2023 #smrgKİTABEVİ
112.50
Osmanlı'nın 1669'da Girit'i fethetmesinin ardından Ada halkından İslamiyet'i seçenlerin bir kısmı, başlayan Yunan isyanlarının yarattığı korkunun etkisiyle zaman içinde Hıristiyanlığa geri dönmüş; Müslüman kalanlar ise Yunanlar tarafından Türk olarak görülmüştür. Göçe zorlanan Türklerin malları çok ucuza ya da zorla ellerinden alınmış, satışa yanaşmayan Türklerden bazıları köy meydanlarında çırılçıplak soyulup direklere bağlanarak yakıcı güneşin altında günlerce aç ve susuz bırakılmıştır. Mübadele ile Ada'dan ayrılanlar ise evlerinin kapılarını ‘Belki döneriz' düşüncesiyle kapatıp anahtarları sakladılar. Ancak gemilere binip Anadolu kıyılarına yaklaştıkça, geri dönüşü olmayan yola girdikleri düşüncesi ağır basınca anahtarları denize attılar. Bu kitabı hazırlamama neden olan, uzun yıllardır tanıdığım ve kendisine “Anneanne” dediğim Girit göçmeni Nilüfer Erbil'in ailesinin yaşadıkları da diğer Giritli göçmenlerin kuşaktan kuşağa aktarılan hikâyelerinden farklı değildir.
“Gidemem Girit'ten gidemem
Ben gidemem uzaklara
Yolluyorlar beni uzaklara
Ben gidemem uzaklara…”
Osmanlı'nın 1669'da Girit'i fethetmesinin ardından Ada halkından İslamiyet'i seçenlerin bir kısmı, başlayan Yunan isyanlarının yarattığı korkunun etkisiyle zaman içinde Hıristiyanlığa geri dönmüş; Müslüman kalanlar ise Yunanlar tarafından Türk olarak görülmüştür. Göçe zorlanan Türklerin malları çok ucuza ya da zorla ellerinden alınmış, satışa yanaşmayan Türklerden bazıları köy meydanlarında çırılçıplak soyulup direklere bağlanarak yakıcı güneşin altında günlerce aç ve susuz bırakılmıştır. Mübadele ile Ada'dan ayrılanlar ise evlerinin kapılarını ‘Belki döneriz' düşüncesiyle kapatıp anahtarları sakladılar. Ancak gemilere binip Anadolu kıyılarına yaklaştıkça, geri dönüşü olmayan yola girdikleri düşüncesi ağır basınca anahtarları denize attılar. Bu kitabı hazırlamama neden olan, uzun yıllardır tanıdığım ve kendisine “Anneanne” dediğim Girit göçmeni Nilüfer Erbil'in ailesinin yaşadıkları da diğer Giritli göçmenlerin kuşaktan kuşağa aktarılan hikâyelerinden farklı değildir.
“Gidemem Girit'ten gidemem
Ben gidemem uzaklara
Yolluyorlar beni uzaklara
Ben gidemem uzaklara…”
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
-
Satıldı
