Türkiye tarihinde önemli bir yer tutmasına karşın, göç olgusuna ilişkin toplumsal süreçlerin bilimsel olarak çözümlenmesi için sarf edilen çabalar henüz çok yenidir. Türkiye'deki araştırmacılar uzun yıllar daha çok "misafir işçi" ya da "Almancı" adı altında Avrupa'ya göç etmek üzere ülkeden ayrılanlarla ilgilenmiş ya da Batı Anadolu'nun süratle büyüyen metropollerinin tablosunu değiştiren iç göç sorunlarını ele almıştır. Türkiye'ye yönelik göç hareketlerinin tartışılması ancak 2000'li yıllarda gündeme gelmiştir.
Göçmenlerin, özellikle de yüksek vasıflıların deneyimlerine çok az ilgi gösterilmiştir. Bu kitap göçmenlerin dört ayrı ülkedeki (Türkiye, Büyük Britanya, Kanada ve Almanya) yaşam seyirlerini karşılaştırıyor ve yüksek vasıflı göçmenlerin yönelim ve deneyimlerini ayrıntılı mülakatlar yoluyla çözümlemeye çalışıyor.
Türkiye tarihinde önemli bir yer tutmasına karşın, göç olgusuna ilişkin toplumsal süreçlerin bilimsel olarak çözümlenmesi için sarf edilen çabalar henüz çok yenidir. Türkiye'deki araştırmacılar uzun yıllar daha çok "misafir işçi" ya da "Almancı" adı altında Avrupa'ya göç etmek üzere ülkeden ayrılanlarla ilgilenmiş ya da Batı Anadolu'nun süratle büyüyen metropollerinin tablosunu değiştiren iç göç sorunlarını ele almıştır. Türkiye'ye yönelik göç hareketlerinin tartışılması ancak 2000'li yıllarda gündeme gelmiştir.
Göçmenlerin, özellikle de yüksek vasıflıların deneyimlerine çok az ilgi gösterilmiştir. Bu kitap göçmenlerin dört ayrı ülkedeki (Türkiye, Büyük Britanya, Kanada ve Almanya) yaşam seyirlerini karşılaştırıyor ve yüksek vasıflı göçmenlerin yönelim ve deneyimlerini ayrıntılı mülakatlar yoluyla çözümlemeye çalışıyor.