#smrgSAHAF Göçmenler ( Dört Uzun Öykü ) - 2006
Derin, dipsiz sürgün öyküleri
W. G. Sebald'in Göçmenler'i, ümitsizliğin belirlediği bir varoluş üzerine, köklerinden kopartılmak üzerine bir kitap. Dört sürgünün dört öyküsü yer alıyor Göçmenler'de.
W. G. Sebald, vatanlarından sürülen Avrupalı dört Yahudi'nin yaşam ve ölüm öykülerini aktardığı Göçmenler'de Güney Almanya'dan İsviçre'ye, Fransa'ya, İngiltere'ye, New York ve Kudüs'e göçen akrabalarının ve dostlarının peşine düşüyor. Geçmiş zamanın ve belleklerimizin dipsiz derinliklerinden yitik yaşamları, unutulmuş ölümleri çıkarıp bugüne taşıyor. İzini sürdüğü yersiz yurtsuzların peşinde, Sebald, dolaylı yoldan da olsa bir bakıma kendinden söz ediyor bize: Almanya'nın hiç de masum olmayan geçmişinden ötürü duyduğu utançla, bu insanların acısına ortak olarak. Göçmenler, Yahudilerin tarihinin Almanlarınkinden, Almanların tarihinin de Yahudilerinkinden bağımsız düşünülemeyeceğini gösteren bir yapıt. Birbirinden büsbütün farklı, iki ayrı tarih değil bu çünkü, aksine iç içe geçmiş, suçlar ve pişmanlıklarla örülmüş, susmuş ve susturulmuş, unutmuş ve unutturulmuş bir tarih bu. Sebald, belleklerimizde asıl şimdi yerini bulması gereken bambaşka, yeni bir tarih yazıyor Göçmenler'de: dört sürgünün dört öyküsüyle.
Derin, dipsiz sürgün öyküleri
W. G. Sebald'in Göçmenler'i, ümitsizliğin belirlediği bir varoluş üzerine, köklerinden kopartılmak üzerine bir kitap. Dört sürgünün dört öyküsü yer alıyor Göçmenler'de.
W. G. Sebald, vatanlarından sürülen Avrupalı dört Yahudi'nin yaşam ve ölüm öykülerini aktardığı Göçmenler'de Güney Almanya'dan İsviçre'ye, Fransa'ya, İngiltere'ye, New York ve Kudüs'e göçen akrabalarının ve dostlarının peşine düşüyor. Geçmiş zamanın ve belleklerimizin dipsiz derinliklerinden yitik yaşamları, unutulmuş ölümleri çıkarıp bugüne taşıyor. İzini sürdüğü yersiz yurtsuzların peşinde, Sebald, dolaylı yoldan da olsa bir bakıma kendinden söz ediyor bize: Almanya'nın hiç de masum olmayan geçmişinden ötürü duyduğu utançla, bu insanların acısına ortak olarak. Göçmenler, Yahudilerin tarihinin Almanlarınkinden, Almanların tarihinin de Yahudilerinkinden bağımsız düşünülemeyeceğini gösteren bir yapıt. Birbirinden büsbütün farklı, iki ayrı tarih değil bu çünkü, aksine iç içe geçmiş, suçlar ve pişmanlıklarla örülmüş, susmuş ve susturulmuş, unutmuş ve unutturulmuş bir tarih bu. Sebald, belleklerimizde asıl şimdi yerini bulması gereken bambaşka, yeni bir tarih yazıyor Göçmenler'de: dört sürgünün dört öyküsüyle.