Ah ne güzeldir, çocuk gibi olmak, çocuk olmak!..
Çocuklar gibi hızlı koşarlardı. Çabuk üzülür, çabuk sevinirlerdi. Destansı
günler yaşamışlardı ama, ömürlerince çocuktu onlar!..
Gözlerine iyi bakın, iyi bakın yüzlerine. Göreceğiniz, bir kuşağın,
bir kayıp kuşağın sevdasıdır yalnızca.
Kayıp ve kahraman bir kuşağın hüzünlü sevdası...
Gökyüzüne Akan Irmak'ta Öner Yağcı, bir 68'li olarak yaşadığı 12 Mart
ünlerini, o dönem gençliğinin gökyüzünü fethetme sevdasını
destanlaştırıyor.
Roman, yarınları yaratma adına yola çıkan bir kuşağın yaşadıklarına bir
"güzelleme" ve bir "ağıt"...
Ah ne güzeldir, çocuk gibi olmak, çocuk olmak!..
Çocuklar gibi hızlı koşarlardı. Çabuk üzülür, çabuk sevinirlerdi. Destansı
günler yaşamışlardı ama, ömürlerince çocuktu onlar!..
Gözlerine iyi bakın, iyi bakın yüzlerine. Göreceğiniz, bir kuşağın,
bir kayıp kuşağın sevdasıdır yalnızca.
Kayıp ve kahraman bir kuşağın hüzünlü sevdası...
Gökyüzüne Akan Irmak'ta Öner Yağcı, bir 68'li olarak yaşadığı 12 Mart
ünlerini, o dönem gençliğinin gökyüzünü fethetme sevdasını
destanlaştırıyor.
Roman, yarınları yaratma adına yola çıkan bir kuşağın yaşadıklarına bir
"güzelleme" ve bir "ağıt"...