#smrgKİTABEVİ Görsel Düşünme -
Arnheim'ın tezi bu modelin güdüklüğünü sergiliyor; düşünmenin daha ilk anda görme ile birlikte oluştuğunu, düşünmenin yapısal olarak neredeyse resimsel diyebileceğimiz ölçüde görme duyumuza bağlı olduğunu, insanın bütün sanatsal ve bilimsel faaliyetlerinde problem çözme anlamındaki gerçek düşünme'nin her zaman uzamın görsel algılanışı üzerinden yürüdüğünü savunuyor. Çocuk resimlerinden bilim tarihindeki kâinat tasavvurlarına kadar uzanan farklı faaliyet alanlarından taşıdığı örneklerle, nasıl algıladığımızı, düşüncelerimizin duyu ve algılarımıza bağlı olarak nasıl biçimlendiğini anlatan Arnheim, görme duyusu ile düşünme arasında kurulmuş sahte ikilikten kurtulmanın bilim ve sanatlarda verimli açılımlar getireceğine işaret ediyor.
Eğitimde görselliğin önemini anlamaktan hayli uzak görünen bizimkisi gibi bir kültürde bu anlatılanların bir önemi olabilir mi? Cevap, önümüzde. Resim eğitimini bir hobi kertesinde ele almaktan vazgeçmek, görsel eğitimin sadece resim sanatıyla ilgili olmadığını, gözün eğitilmesinin düşüncenin yaratıcılığının geliştirilmesi demek olduğunu, görselliğin yalnızca sanatlarla değil, en az onun kadar fizik ve matematik bilimlerle de ilgili olduğunu kavramak.
YAZAR Almanya'da doğmuş yazar, sanat ve film kuramcısı ve algısal psikolog. Bir sanat eleştirmeni ve psikolog olarak ününü 1932 yılında yayımlanan 'Sanat Olarak Film' sayesinde kazanmıştır. Gestalt psikolojisi okulu mezunudur.
Arnheim'ın tezi bu modelin güdüklüğünü sergiliyor; düşünmenin daha ilk anda görme ile birlikte oluştuğunu, düşünmenin yapısal olarak neredeyse resimsel diyebileceğimiz ölçüde görme duyumuza bağlı olduğunu, insanın bütün sanatsal ve bilimsel faaliyetlerinde problem çözme anlamındaki gerçek düşünme'nin her zaman uzamın görsel algılanışı üzerinden yürüdüğünü savunuyor. Çocuk resimlerinden bilim tarihindeki kâinat tasavvurlarına kadar uzanan farklı faaliyet alanlarından taşıdığı örneklerle, nasıl algıladığımızı, düşüncelerimizin duyu ve algılarımıza bağlı olarak nasıl biçimlendiğini anlatan Arnheim, görme duyusu ile düşünme arasında kurulmuş sahte ikilikten kurtulmanın bilim ve sanatlarda verimli açılımlar getireceğine işaret ediyor.
Eğitimde görselliğin önemini anlamaktan hayli uzak görünen bizimkisi gibi bir kültürde bu anlatılanların bir önemi olabilir mi? Cevap, önümüzde. Resim eğitimini bir hobi kertesinde ele almaktan vazgeçmek, görsel eğitimin sadece resim sanatıyla ilgili olmadığını, gözün eğitilmesinin düşüncenin yaratıcılığının geliştirilmesi demek olduğunu, görselliğin yalnızca sanatlarla değil, en az onun kadar fizik ve matematik bilimlerle de ilgili olduğunu kavramak.
YAZAR Almanya'da doğmuş yazar, sanat ve film kuramcısı ve algısal psikolog. Bir sanat eleştirmeni ve psikolog olarak ününü 1932 yılında yayımlanan 'Sanat Olarak Film' sayesinde kazanmıştır. Gestalt psikolojisi okulu mezunudur.