Başka bir ifadeyle, kitap boyunca yanıtını aradığım saklı soru şuydu: iktidar ilişkilerindeki değişim nasıl bir bağlama tekabül etmektedir ki, bu dönüşüm momentleri panoptikon olgusuna içkin gözetimsel tertibatlar üzerinden anlaşılabilir. Yani benim sorunsalım, gözetim olgusunda dönüşümlerin bulunduğuna dair bir önvarsayıma dayalı değildir; tam tersine buradaki dönüşümün, gözetimi işlevselleştiren iktidar düzeneği içerisindeki bir eksen kaymasından kaynaklandığını iddia ediyorum.
Kısaca, dönüşümün kendisi gözetimin kendisinde değil; gözetimin yapılandırıldığı iktidar zeminindedir ve gözetim bu zemindeki kaymalardan ötürü yeni bir bağlama tekabül etmektedir. İşte bu kitapta yapmayı amaçladığım şey, gözetimdeki halihazırdaki -ve gelecekteki muhtemel- dönüşümlerin iktidar ilişkilerindeki etmenlere bağlı olarak konumlandığını göstermektir.
Başka bir ifadeyle, kitap boyunca yanıtını aradığım saklı soru şuydu: iktidar ilişkilerindeki değişim nasıl bir bağlama tekabül etmektedir ki, bu dönüşüm momentleri panoptikon olgusuna içkin gözetimsel tertibatlar üzerinden anlaşılabilir. Yani benim sorunsalım, gözetim olgusunda dönüşümlerin bulunduğuna dair bir önvarsayıma dayalı değildir; tam tersine buradaki dönüşümün, gözetimi işlevselleştiren iktidar düzeneği içerisindeki bir eksen kaymasından kaynaklandığını iddia ediyorum.
Kısaca, dönüşümün kendisi gözetimin kendisinde değil; gözetimin yapılandırıldığı iktidar zeminindedir ve gözetim bu zemindeki kaymalardan ötürü yeni bir bağlama tekabül etmektedir. İşte bu kitapta yapmayı amaçladığım şey, gözetimdeki halihazırdaki -ve gelecekteki muhtemel- dönüşümlerin iktidar ilişkilerindeki etmenlere bağlı olarak konumlandığını göstermektir.