#smrgSAHAF Guantánamo'dan Şiirler: Mahpuslar Konuşuyor -
Guantánamo'dan Şiirler, bu mahpuslardan dünyaya ulaşabilen ilk ses: Çoğu hâlâ Guantánamo'da bulunan 17 tutukludan 22 şiir.
Flagg Miller'ın önsözü ("Müslüman Hapishane ?iirlerinde Acı Biçimleri") ve Ariel Dorfman'ın sonsözü ("Gömülü Alev'in Parladığı Yer") ile.
"Sesini duydukları ama asla görüp dokunamadıkları okyanusun kıyısında, o sözcüklerle soluk alıp soluk veren tutukluları düşünün. Artık, çok uzaklardaki düşmanları karşısında ateş ve hüzünden sözcüklerle temsil edilen, bizden dinlememizi isteyen, varlıklarının gömülmüş alevini kabullenmemizi bekleyen o insanları düşünün. Yalnızca bu şiirleri okumak kadar basit bir eylemle, bir temerküz kampındaki kafeslerin içinde başlayan bu yolculuklarını tamamlamaları için onlara yardım edebilecek bir şansımızın bulunduğunu düşünün. Belki bir gün, belki kısa bir süre sonra, eğer yeterince umursar isek, yeterince kaygılanır isek, dünyayı özgürce dolaşan yalnızca şiirler olmayacak, onları yazan eller, dudaklar ve ciğerler de özgür kalacaktır.
"O gün gelene kadar, gerçek yuvaları, Guantánamo Körfezi'ndeki o rezil temerküz kampı değil yalnızlığa ve ölüme karşı yazdıkları o acı şiirler olacaktır." - Ariel Dorfman
Guantánamo'dan Şiirler, bu mahpuslardan dünyaya ulaşabilen ilk ses: Çoğu hâlâ Guantánamo'da bulunan 17 tutukludan 22 şiir.
Flagg Miller'ın önsözü ("Müslüman Hapishane ?iirlerinde Acı Biçimleri") ve Ariel Dorfman'ın sonsözü ("Gömülü Alev'in Parladığı Yer") ile.
"Sesini duydukları ama asla görüp dokunamadıkları okyanusun kıyısında, o sözcüklerle soluk alıp soluk veren tutukluları düşünün. Artık, çok uzaklardaki düşmanları karşısında ateş ve hüzünden sözcüklerle temsil edilen, bizden dinlememizi isteyen, varlıklarının gömülmüş alevini kabullenmemizi bekleyen o insanları düşünün. Yalnızca bu şiirleri okumak kadar basit bir eylemle, bir temerküz kampındaki kafeslerin içinde başlayan bu yolculuklarını tamamlamaları için onlara yardım edebilecek bir şansımızın bulunduğunu düşünün. Belki bir gün, belki kısa bir süre sonra, eğer yeterince umursar isek, yeterince kaygılanır isek, dünyayı özgürce dolaşan yalnızca şiirler olmayacak, onları yazan eller, dudaklar ve ciğerler de özgür kalacaktır.
"O gün gelene kadar, gerçek yuvaları, Guantánamo Körfezi'ndeki o rezil temerküz kampı değil yalnızlığa ve ölüme karşı yazdıkları o acı şiirler olacaktır." - Ariel Dorfman