Sevginin, aşkın, mutluluğun, bazen güzelliğin, özlemin, insan olmanın ifadesidir
Gülün bir şehrin ismiyle anılması, o şehrin insanlarının sevgiye aşka ve güzelliklere olan inancını ifade eder. Bu bağlamda Diyarbakır şehrinin sevgi şehri, sur şehri, karpuz şehri olması yanında gül şehri olma özel-liğinin mutlak geçmişteki kazanımı olmasından dolayı yeniden ön plana çıkarılması gerekmektedir. Çünkü Diyarbakır'da gül yetiştirme ve gül-lerle özdeşleşmenin tarihi 4600 yıl öncesine dayanır.
Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde, Diyarbakır'ın gül ve menekşe bahçeleriyle dolu olduğunu, gül bahçelerinden toplanan göllerin kaynatılarak damıtılmasından elde edilen gül yağının Deliller Hanı'nda ve bölgeden Hacca giden kafilelerin başında bulunduğu Delil adı verilen rehberlerin en büyük hediye olarak yanlarında kutsal topraklara gö-türdükleri de ifade edilen bir gerçektir. Yine Seyahatname'de Dicle adı verilen büyük bir nehir aktığı, iki tarafında gül bahçeleri, güzel kokulu reyhan ve bostan bahçeleriyle dolu olduğu, bu yerin her yıl vilayet halkı-nın Dicle fasılları yaptıkları mesire yerleri olduğu, menekşe ve gül yağı çıkarıldığı ifade edilmektedir.
Sevginin, aşkın, mutluluğun, bazen güzelliğin, özlemin, insan olmanın ifadesidir
Gülün bir şehrin ismiyle anılması, o şehrin insanlarının sevgiye aşka ve güzelliklere olan inancını ifade eder. Bu bağlamda Diyarbakır şehrinin sevgi şehri, sur şehri, karpuz şehri olması yanında gül şehri olma özel-liğinin mutlak geçmişteki kazanımı olmasından dolayı yeniden ön plana çıkarılması gerekmektedir. Çünkü Diyarbakır'da gül yetiştirme ve gül-lerle özdeşleşmenin tarihi 4600 yıl öncesine dayanır.
Evliya Çelebi'nin Seyahatnamesi'nde, Diyarbakır'ın gül ve menekşe bahçeleriyle dolu olduğunu, gül bahçelerinden toplanan göllerin kaynatılarak damıtılmasından elde edilen gül yağının Deliller Hanı'nda ve bölgeden Hacca giden kafilelerin başında bulunduğu Delil adı verilen rehberlerin en büyük hediye olarak yanlarında kutsal topraklara gö-türdükleri de ifade edilen bir gerçektir. Yine Seyahatname'de Dicle adı verilen büyük bir nehir aktığı, iki tarafında gül bahçeleri, güzel kokulu reyhan ve bostan bahçeleriyle dolu olduğu, bu yerin her yıl vilayet halkı-nın Dicle fasılları yaptıkları mesire yerleri olduğu, menekşe ve gül yağı çıkarıldığı ifade edilmektedir.