İnsan yaşlandıkça, yani ömrünün son kesitine vardıkça, dünyaya bakışı, gençlerinkinden tümüyle ayrılıyor. Gençlikte doğal görünen, daha doğrusu farkına varılmadan doğal görünen bu durum, yaşlılıkta olağanüstü bir bilinç niteliği kazanıyor.
Gençler yalnız güne değil, umutlarla nesli sürüp gidecek günlere doğuyor. Yaşlılarsa, sayılı günlere doğuyorlar. Bir yaştan sonra, Yahya Kemal'in dörtlüklerinde özetlenen şu yazgıyla karşı karşıyadırlar:
Bir merhaleden güneşle derya görünür
Bir merhaleden her iki dünya görünür
Son merhale bir fasl-ı hazandır ki sürer
Gelmiş gelecek cümlesi rüya görünür.
Her s,ey,e karşın, yaşlılığın da bir avuntusu var: Gönlü taze tutma çabası ve inadı. "İhtiyar olsam da gönlüm tazedir" diye A. Hamit'e kaç kişi katılabilir bilmiyorum? Ama ben katılıyorum ve Yahya Kemal'e uyarak diyorum ki, insan "ömrü azizin hududunu" hatırlayınca, günaha girse de, dünya nimetlerine gönlünün kapısını açık tutar.
Benim gönlümün kapısı penceresi, dünya nimetlerine apaçık. Gelin, hep güne doğalım, dünya nimetlerine olan açlıkla. Çünkü, eskilerin deyimiyle, gün doğmadan neler doğar gerçeğin dölyatağından. Bu da, eskilerin bize armağanı. Gelin hakkını verelim bunun.
Yaşlı genç, gelin, yaşadıkça hep birlikte güne, günlere doğalım. -Vedat Günyol (Arka kapaktan)
İnsan yaşlandıkça, yani ömrünün son kesitine vardıkça, dünyaya bakışı, gençlerinkinden tümüyle ayrılıyor. Gençlikte doğal görünen, daha doğrusu farkına varılmadan doğal görünen bu durum, yaşlılıkta olağanüstü bir bilinç niteliği kazanıyor.
Gençler yalnız güne değil, umutlarla nesli sürüp gidecek günlere doğuyor. Yaşlılarsa, sayılı günlere doğuyorlar. Bir yaştan sonra, Yahya Kemal'in dörtlüklerinde özetlenen şu yazgıyla karşı karşıyadırlar:
Bir merhaleden güneşle derya görünür
Bir merhaleden her iki dünya görünür
Son merhale bir fasl-ı hazandır ki sürer
Gelmiş gelecek cümlesi rüya görünür.
Her s,ey,e karşın, yaşlılığın da bir avuntusu var: Gönlü taze tutma çabası ve inadı. "İhtiyar olsam da gönlüm tazedir" diye A. Hamit'e kaç kişi katılabilir bilmiyorum? Ama ben katılıyorum ve Yahya Kemal'e uyarak diyorum ki, insan "ömrü azizin hududunu" hatırlayınca, günaha girse de, dünya nimetlerine gönlünün kapısını açık tutar.
Benim gönlümün kapısı penceresi, dünya nimetlerine apaçık. Gelin, hep güne doğalım, dünya nimetlerine olan açlıkla. Çünkü, eskilerin deyimiyle, gün doğmadan neler doğar gerçeğin dölyatağından. Bu da, eskilerin bize armağanı. Gelin hakkını verelim bunun.
Yaşlı genç, gelin, yaşadıkça hep birlikte güne, günlere doğalım. -Vedat Günyol (Arka kapaktan)