Aşıklarla yaşadıkları yöre arasında bir bağ vardır. Aşıklık geleneğinin oluşmasında ve bu gelenek içinde yetişen aşıkların şekillenmesinde geçmişten günümüze kalan tarihi ve kültürel mirasın önemli bir rolü vardır.
Adana aşıklık geleneğini ve Aşık Feymani'yi incelemeden önce kültürel değişim ve gelişim açısından Adana aşıklık geleneğini hazırlayan halk şiir geleneğini ana çizgileriyle değerlendirdik.
Birinci bölümde, Adana aşıklık geleneğini, aşıkların verdikleri bilgilerden yola çıkarak ''aşıklığa başlama, mahlas alma, saz, aşıkların eğitimleri ve geçim durumları, seslendikleri kitle, geleneği nasıl değerlendirdikleri" başlıkları altında inceledik.
İkinci bölümde, 1966 yılından sonra yeniden yapılanarak şekillenerek, gelenekselleşmeğe başlayan Adana aşık toplantılarını ve aşık fasıllarını inceledik.
Üçüncü bölümü Aşık Feymani'yi her yönüyle tanıtmayı amaçladığımız monografiye ayırdık. Aşık tarzı edebiyatla ilgili bir çalışma yapabilmek için gelenekte iz bırakmış her aşığın şiirleri üzerinde önemle durup her yönüyle incelemek gerekir. Ayrıca aşığın nasıl bir zümrenin beğenesini yansıttığını anlamak için bu zümre de inceleme konusu yapılmalıdır.
Bir aşıkla ilgili olarak hazırlanacak bir monografide esas olan onun eserlerini sanat eseri yapan özelliklerin araştırılıp incelenmesidir. Ancak çalışma, yaşayan bir aşık üzerine yapılıyorsa gelişen ve değişen beğeni nedeniyle ortaya çıkan eserlerin son değerlendirmesini yapmak zordur. Fakat belirli bir zamanla çerçevesi belirlenmiş bir çalışmayla bu güçlükler aşılabilir. -Erman Artun, Mart 1996, Adana (Önsözden)
Aşıklarla yaşadıkları yöre arasında bir bağ vardır. Aşıklık geleneğinin oluşmasında ve bu gelenek içinde yetişen aşıkların şekillenmesinde geçmişten günümüze kalan tarihi ve kültürel mirasın önemli bir rolü vardır.
Adana aşıklık geleneğini ve Aşık Feymani'yi incelemeden önce kültürel değişim ve gelişim açısından Adana aşıklık geleneğini hazırlayan halk şiir geleneğini ana çizgileriyle değerlendirdik.
Birinci bölümde, Adana aşıklık geleneğini, aşıkların verdikleri bilgilerden yola çıkarak ''aşıklığa başlama, mahlas alma, saz, aşıkların eğitimleri ve geçim durumları, seslendikleri kitle, geleneği nasıl değerlendirdikleri" başlıkları altında inceledik.
İkinci bölümde, 1966 yılından sonra yeniden yapılanarak şekillenerek, gelenekselleşmeğe başlayan Adana aşık toplantılarını ve aşık fasıllarını inceledik.
Üçüncü bölümü Aşık Feymani'yi her yönüyle tanıtmayı amaçladığımız monografiye ayırdık. Aşık tarzı edebiyatla ilgili bir çalışma yapabilmek için gelenekte iz bırakmış her aşığın şiirleri üzerinde önemle durup her yönüyle incelemek gerekir. Ayrıca aşığın nasıl bir zümrenin beğenesini yansıttığını anlamak için bu zümre de inceleme konusu yapılmalıdır.
Bir aşıkla ilgili olarak hazırlanacak bir monografide esas olan onun eserlerini sanat eseri yapan özelliklerin araştırılıp incelenmesidir. Ancak çalışma, yaşayan bir aşık üzerine yapılıyorsa gelişen ve değişen beğeni nedeniyle ortaya çıkan eserlerin son değerlendirmesini yapmak zordur. Fakat belirli bir zamanla çerçevesi belirlenmiş bir çalışmayla bu güçlükler aşılabilir. -Erman Artun, Mart 1996, Adana (Önsözden)