#smrgSAHAF Güvenlik Sektöründe Demokratik Gözetim: Türkiye ve Dünya = Democratic Oversight of Security Sector: Turkey and the World - 2006
"Güvenlik Sektörünün Parlamenter Gözetimi" el kitabının tanıtılması vesilesiyle düzenlenen (21 Mayıs 2004 tarihindeki) TESEV-DCAF-IPU toplantısının amacı, sözünü ettiğimiz yeni anlayışlar çerçevesinde, güvenlik bürokrasisinin sivil ve askeri birimleri ile toplumun parlamentodaki temsilcileri, medya kuruluşları ve bağımsız strateji/sivil toplum kuruluşları arasında yeni bir ilişki, denetim ve gözetim ortamının ve düzeninin kurulmasına hizmet etmekti. Güvenlik bürokrasisi üzerinde demokratik sivil denetim esaslarının yürürlüğe girmesi ile güdülen amaç, yalnızca soyut bir demokratikleşme ya da Avrupa Birliği'nin giriş koşullarını mekanik - ve ruhsuz bir biçimde yerine getirmek amacına hizmet etmek değildir. Bu birimlerin kendi aralarındaki işbirliği eksikliğine, zararlı rekabete, verimlilik kaybına ve toplumdan kopukluklarına da çözüm aranma yoluna girilecektir. Eşzamanlı olarak, sivil siyaset erbabı ile güvenlik bürokrasisi arasında eşit bilgiye dayanan bir diyalog, işbirliği ve müzakere ilişki modelinin doğacağını düşünebiliriz. Gidişat odur ki, ülkeye vaki tehditlerin değerlendirilmesinde ve savunma ve güvenlik politikalarının oluşturulmasında askeri perspektiflerin önemini yadsımadan, ancak parlamenter siyasal sistemin üstünlüğü ilkesini yaşama geçirmeye öncelik veren yeni bir düşünce sistematiğine ve uygulamaya geçiş süreci içindeyiz. Bu kitap ve bu toplantı, bu amaca hizmet eden küçük ama dev bir adım atmıştır diyebiliriz. (Arka kapaktan)
"Güvenlik Sektörünün Parlamenter Gözetimi" el kitabının tanıtılması vesilesiyle düzenlenen (21 Mayıs 2004 tarihindeki) TESEV-DCAF-IPU toplantısının amacı, sözünü ettiğimiz yeni anlayışlar çerçevesinde, güvenlik bürokrasisinin sivil ve askeri birimleri ile toplumun parlamentodaki temsilcileri, medya kuruluşları ve bağımsız strateji/sivil toplum kuruluşları arasında yeni bir ilişki, denetim ve gözetim ortamının ve düzeninin kurulmasına hizmet etmekti. Güvenlik bürokrasisi üzerinde demokratik sivil denetim esaslarının yürürlüğe girmesi ile güdülen amaç, yalnızca soyut bir demokratikleşme ya da Avrupa Birliği'nin giriş koşullarını mekanik - ve ruhsuz bir biçimde yerine getirmek amacına hizmet etmek değildir. Bu birimlerin kendi aralarındaki işbirliği eksikliğine, zararlı rekabete, verimlilik kaybına ve toplumdan kopukluklarına da çözüm aranma yoluna girilecektir. Eşzamanlı olarak, sivil siyaset erbabı ile güvenlik bürokrasisi arasında eşit bilgiye dayanan bir diyalog, işbirliği ve müzakere ilişki modelinin doğacağını düşünebiliriz. Gidişat odur ki, ülkeye vaki tehditlerin değerlendirilmesinde ve savunma ve güvenlik politikalarının oluşturulmasında askeri perspektiflerin önemini yadsımadan, ancak parlamenter siyasal sistemin üstünlüğü ilkesini yaşama geçirmeye öncelik veren yeni bir düşünce sistematiğine ve uygulamaya geçiş süreci içindeyiz. Bu kitap ve bu toplantı, bu amaca hizmet eden küçük ama dev bir adım atmıştır diyebiliriz. (Arka kapaktan)