Üç Mavi Güzellemesi'yle başlayan ve benin ötekiyle diyaloglarıyla son bulan Güz Düşü'nü Nazım Hikmet, Behçet Necatigil, Can Yücel göndermelerini Sezen'in müziği eşliğinde okudum. Sezen'in müziği diyorum, dizelerdeki müzikalite, ses uyumu ve geçişlerde bunu bana yoğun olarak hissettirdi.
Şiirde kadın kokusundan çok insanın varoluşuna eğilen Gür, bin bir renkte oyuncak olan insanın oyunu asla oynamakta olduğunu söylüyor. Bunu söylerken ev ve sokak arasına sıkışmış olan bireyin imkansız aşkını, yanlızlığını dizelerine bilinçli bir şekilde başarıyla yediriyor:
“Ölüm bugün hüznüme daha yakın
Kelebekler ise uzak” -Salih Mercanoğlu
Üç Mavi Güzellemesi'yle başlayan ve benin ötekiyle diyaloglarıyla son bulan Güz Düşü'nü Nazım Hikmet, Behçet Necatigil, Can Yücel göndermelerini Sezen'in müziği eşliğinde okudum. Sezen'in müziği diyorum, dizelerdeki müzikalite, ses uyumu ve geçişlerde bunu bana yoğun olarak hissettirdi.
Şiirde kadın kokusundan çok insanın varoluşuna eğilen Gür, bin bir renkte oyuncak olan insanın oyunu asla oynamakta olduğunu söylüyor. Bunu söylerken ev ve sokak arasına sıkışmış olan bireyin imkansız aşkını, yanlızlığını dizelerine bilinçli bir şekilde başarıyla yediriyor:
“Ölüm bugün hüznüme daha yakın
Kelebekler ise uzak” -Salih Mercanoğlu