Türkiye, sosyal olaylar açısından zengin bir ülkedir. Ne var ki sosyal olayların önemli bir kesimi maalesef iç açıcı değildir. Aile içi şiddet, kadına şiddet, intihar vakıaları, töre cinayetleri, cinsel taciz, hırsızlık ve rüşvet gibi toplumsal yozlaşmayı gösteren olum- suz sosyal olaylar son yıllarda artmaktadır. Türk basınında ruhumuzu daraltan bu gibi haberleri maalesef hemen her gün okuyabiliriz. Ne var ki insanî ve toplumsal sorunları- mıza dair haberlerin derin tahlili yapılmamakta, koruyucu ve rehabilite edici yorum ve tedbirlerle kötü gidişatın önüne geçilememektedir.
Halbuki herhangi bir sosyal olayı aktaran bir haber, aynı zamanda toplumsal değişi- mi, yani ya ahlâken gerilediğimizi, ya aynı düzeyde kaldığımızı, ya da ilerlediğimizi gösteren bir ayet hükmündedir. Toplumsal olayların içinde yer alan insan veya insan grupları da bu doğrultuda bir haber konusu olmuş ise, bu haber de bu anlamda bir ol- gunun ve bir amacın mevcudiyetini gösteren bir alamettir. Buna bağlı olarak her bir haber, bireysel veya toplumsal bir soruna, bir gerçeğe, bir hakikate, bir tecelliye açık veya gizli olarak işaret eden bir delil veya ibrettir. Onun için okuduğumuz her haber, bizi yakından ilgilendirmelidir. Haber deyip geçmemeliyiz. Her haberden bireysel ve toplumsal/kamusal anlamda bir ders çıkartmalıyız. Biz Türk basınında çıkan sosyal içerikli haber-yorum yazılarımızı bu bağlamda beş bölüme ayırdık.
1. Bölüm Toplumsal Yozlaşma İle İlgili Haber-Yorum Yazıları
2. Bölüm Toplumsal Gelişme İle İlgili Haber-Yorum Yazıları
3. Bölüm Engellilerin Dünyasından Haber-Yorum Yazıları
4. Bölüm Yaşlıların Dünyasından Haber-Yorum Yazıları
5. Bölüm Ünlülerin Dünyasından Haber-Yorum Yazıları