1199133061
518759
https://www.simurgkitabevi.com/hacli-seferleri-tarihi-1-kutsal-topraklarin-davetsiz-misafirleri
Haçlı Seferleri Tarihi 1 : Kutsal Toprakların Davetsiz Misafirleri - #smrgSAHAF
0.00
“638 yılının Şubat ayında Halife Hz. Ömer, beyaz bir deve üzerinde Kudüs'e girdi. Hz. Ömer doğruca Hz. Muhammed'in göğe çıkmış olduğu Mescid-i aksa'nın bulunduğu yere gitti. Halife, bundan sonra Hıristiyanların kutsal yerlerini görmek istedi. Patrik onu Kutsal Mezar Kilisesine götürdü ve görülecek ne varsa gösterdi. Onlar kilisedeyken Müslümanların namaz vakti yaklaşmıştı. Halife seccadesini nereye serebileceğini sordu. Patrik ondan, bulunduğu yerde namazını kılabileceğini söyledi. Fakat Halife Hz. Ömer, tutucu adamlarının, onun ibaret ettiği yeri İslam adına alıkoyacaklarından çekindiğini söyleyerek, kilisenin avlusuna çıktı ve namazını orada kıldı. Söylediği de gerçekleşti. Ön avlu Müslümanlar tarafından alındı ama kilise, Hıristiyanlığın en kutsal yeri olarak kaldı.” Birinci Haçlı seferinin sonucunda Kudüs'te Katolik Latin Krallığı, Antakya ve Urfa'da birer Haçlı devleti kuruldu. Hıristiyanlar, Doğu Akdeniz kıyılarına yerleştiler. Müslümanlarca, Mekke ve Medine'den sonra en kutsal şehir olan Kudüs'ün, Fatımilerce Haçlılara teslimi, büyük üzüntüye yolaçtı. Bu olaydan sonra Müslüman orduların yönetimi Türklerin eline geçti ve doğunun itici gücü Türkler oldu. Haçlı seferleri tarihi, dünya tarihinin en önde gelen, başladığı andan günümüze kadar bilimsel ve tarihsel ilgiyi hiç yitirmeyen konularından biridir. Haçlı seferlerinin Türkler açısından en önemli yönü, seferlerin başlangıcından itibaren haçlılarla mücadelenin öncülüğünü yapmış olmalarıdır. Bir bakıma bu mücadelenin 11. yüzyıldan başlayarak, doğu ile batı arasında önemli bir köprü olan Anadolu'nun hakimiyetini ele geçirmek için Germen-Latinler ile Türklerin savaşmasından başka bir şey olmadığını, olayların gelişiminden anlıyoruz. Ve kimilerine göre bu mücadele, günümüzde de devam etmektedir.
“638 yılının Şubat ayında Halife Hz. Ömer, beyaz bir deve üzerinde Kudüs'e girdi. Hz. Ömer doğruca Hz. Muhammed'in göğe çıkmış olduğu Mescid-i aksa'nın bulunduğu yere gitti. Halife, bundan sonra Hıristiyanların kutsal yerlerini görmek istedi. Patrik onu Kutsal Mezar Kilisesine götürdü ve görülecek ne varsa gösterdi. Onlar kilisedeyken Müslümanların namaz vakti yaklaşmıştı. Halife seccadesini nereye serebileceğini sordu. Patrik ondan, bulunduğu yerde namazını kılabileceğini söyledi. Fakat Halife Hz. Ömer, tutucu adamlarının, onun ibaret ettiği yeri İslam adına alıkoyacaklarından çekindiğini söyleyerek, kilisenin avlusuna çıktı ve namazını orada kıldı. Söylediği de gerçekleşti. Ön avlu Müslümanlar tarafından alındı ama kilise, Hıristiyanlığın en kutsal yeri olarak kaldı.” Birinci Haçlı seferinin sonucunda Kudüs'te Katolik Latin Krallığı, Antakya ve Urfa'da birer Haçlı devleti kuruldu. Hıristiyanlar, Doğu Akdeniz kıyılarına yerleştiler. Müslümanlarca, Mekke ve Medine'den sonra en kutsal şehir olan Kudüs'ün, Fatımilerce Haçlılara teslimi, büyük üzüntüye yolaçtı. Bu olaydan sonra Müslüman orduların yönetimi Türklerin eline geçti ve doğunun itici gücü Türkler oldu. Haçlı seferleri tarihi, dünya tarihinin en önde gelen, başladığı andan günümüze kadar bilimsel ve tarihsel ilgiyi hiç yitirmeyen konularından biridir. Haçlı seferlerinin Türkler açısından en önemli yönü, seferlerin başlangıcından itibaren haçlılarla mücadelenin öncülüğünü yapmış olmalarıdır. Bir bakıma bu mücadelenin 11. yüzyıldan başlayarak, doğu ile batı arasında önemli bir köprü olan Anadolu'nun hakimiyetini ele geçirmek için Germen-Latinler ile Türklerin savaşmasından başka bir şey olmadığını, olayların gelişiminden anlıyoruz. Ve kimilerine göre bu mücadele, günümüzde de devam etmektedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.