#smrgSAHAF Halkevlerinde Musiki ( Nafi Atuf Kansu'nin Bir Mukaddemesi Havidir ) -

Stok Kodu:
1199063546
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
78 s.
Basım Yeri:
Ankara
Baskı:
1
Basım Tarihi:
1940
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199063546
449490
Halkevlerinde Musiki ( Nafi Atuf Kansu'nin Bir Mukaddemesi Havidir ) -
Halkevlerinde Musiki ( Nafi Atuf Kansu'nin Bir Mukaddemesi Havidir ) - #smrgSAHAF
0.00
İstanbul Konservatuvarı kompozisyon Profesörü iken şimdi Halkevleri müfettişi bulunan Ahmed Adnan'dan halk terbiyesi gibi çetin bir mevzu üzerinde çalışan Halkevlerinde müzik çalışmalarında yol gösterecek bir eser istemiştim. Garp müziğini tanıdığı kadar sık sık memleket içinde dolaşarak halk müziği ile de yakından temas ve bunu tetkik imkânlarını bulmuş olan genç sanatkâr, bana bu kitabı hazırlayıp verdi.

Memlekette halk müziği, klasik Türk müziği, Garp müziği.. gibi müzik meselelerinin kaynaştığı bu sıralarda Ahmed Adnan gibi selâhiyetlilerin görüşleri elbette birer ışık kıymetini haizdirler. İlim ve sanat cepheleri, her ikisi de aynı derecede kuvvetli olan müzik, ilmin ve sanatın mukadder kanunlarına ve tekamüllerine bağlıdır ve inkişafını tabiatile bu kanunlara bağlılıkta bulacaktır.

Müzik folklorunun çok zengin olduğu Türkiye'de, bu folkloru ihmâl etmek hiç caiz olamadığı gibi - bir zamanlar mahdut bir zümreye inhisar etmiş olsa da - Türk zevk ve san'atının güzel eserlerini vermiş olan ve Hacı Arif Beyden sonra sukuta başladığı iddia edilen müzik eserleri de unutulamaz.

Şüphe yok ki, asrın ve medeniyetin müziği halk arasında alafranga denilen çok sesli müziktir. Bugünün medeniyet dekorları ve ihtiyaçları içinde hislerimizi ve hattâ fikirlerimizi sesle ifadeye ve duyurmıya yarıyacak şartlar ancak çök sesli müziktedir.

Beethoven'in Allahlarla konuşan, tabiatla beraber haykıran eserleri gibi, Itrî'de de ilahiye yaklaşan bir kemal var. İkincisindeki eda bizi yalnız gaşyeder. Fakat birincisindeki ifadeler bizi Allahın ve tabiatın tam hakikatile karşı karşıya kor. İki büyük sanatkarın bizdeki bu ayrı ayrı ilhamları, daha çok, kullandıkları ayrı tekniklerde olsa gerek. -Nafi Atuf Kansu (Sunuştan)

İstanbul Konservatuvarı kompozisyon Profesörü iken şimdi Halkevleri müfettişi bulunan Ahmed Adnan'dan halk terbiyesi gibi çetin bir mevzu üzerinde çalışan Halkevlerinde müzik çalışmalarında yol gösterecek bir eser istemiştim. Garp müziğini tanıdığı kadar sık sık memleket içinde dolaşarak halk müziği ile de yakından temas ve bunu tetkik imkânlarını bulmuş olan genç sanatkâr, bana bu kitabı hazırlayıp verdi.

Memlekette halk müziği, klasik Türk müziği, Garp müziği.. gibi müzik meselelerinin kaynaştığı bu sıralarda Ahmed Adnan gibi selâhiyetlilerin görüşleri elbette birer ışık kıymetini haizdirler. İlim ve sanat cepheleri, her ikisi de aynı derecede kuvvetli olan müzik, ilmin ve sanatın mukadder kanunlarına ve tekamüllerine bağlıdır ve inkişafını tabiatile bu kanunlara bağlılıkta bulacaktır.

Müzik folklorunun çok zengin olduğu Türkiye'de, bu folkloru ihmâl etmek hiç caiz olamadığı gibi - bir zamanlar mahdut bir zümreye inhisar etmiş olsa da - Türk zevk ve san'atının güzel eserlerini vermiş olan ve Hacı Arif Beyden sonra sukuta başladığı iddia edilen müzik eserleri de unutulamaz.

Şüphe yok ki, asrın ve medeniyetin müziği halk arasında alafranga denilen çok sesli müziktir. Bugünün medeniyet dekorları ve ihtiyaçları içinde hislerimizi ve hattâ fikirlerimizi sesle ifadeye ve duyurmıya yarıyacak şartlar ancak çök sesli müziktedir.

Beethoven'in Allahlarla konuşan, tabiatla beraber haykıran eserleri gibi, Itrî'de de ilahiye yaklaşan bir kemal var. İkincisindeki eda bizi yalnız gaşyeder. Fakat birincisindeki ifadeler bizi Allahın ve tabiatın tam hakikatile karşı karşıya kor. İki büyük sanatkarın bizdeki bu ayrı ayrı ilhamları, daha çok, kullandıkları ayrı tekniklerde olsa gerek. -Nafi Atuf Kansu (Sunuştan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat