
Birinci kitabın ikinci bölümüyle, çıkacak olan ikinci kitabın tamamı için İsmet İnönü, değerli yazar ve tarihçi Sabahattin Selek'in yardımlarından yararlandı. Milli Mücadele Yıllarını, Lozan Konferansını ve Cumhuriyet dönemini kapsayan o kısımları Sabahattin Selek, İsmet İnönü'nün sesinden teype aldı. Bunların bir parçası, hiç değiştirilmeden 1968'de Ulus gazetesinde yayımlandı.
Şimdi, bunların tamamı Bilgi Yayınevi tarafından iki kitapta toplandığında, yakın tarihimize ışık saçan nasıl bir hazine ile karşı karşıya bulunduğumuz anlaşılacaktır. Bu kitaplar, İsmet İnönü'nün bütün hatıralarını yazmamış olmasının bizleri, nasıl tarifi imkânsız bir kayba uğratmış bulunduğunu da ortaya çıkaracaktır.
İsmet İnönü, 77. yaşına basarken kendisine hatıralarını yazması gerektiğini söyleyenlere gülerek «Ne hatırası, hatıra olacak zaman olmadı ki, daha dün bir, bugün iki» diye takılır, sonra daha ciddi şekilde, «Devlet kurmuş olanların hatıra yazmaları kolay değildir. Hatıralarda her şeyin söylenmesi ve doğru olarak söylenmesi lazımdır. Kolay olmayan da budur» diye cevap verirdi.
Nitekim, Atatürk de hatıralarını yazmayı hiç düşünmedi. Okuyucular, «İsmet İnönü - Hatıralar» kitaplarında belki her şeyin söylenmediğini, ancak söylenen her şeyin doğru söylenmişini bulacaklar ve büyük asker, büyük diplomat, büyük devlet adamının, kendine has üslubuyla aynı zamanda «ne büyük bir edip» olduğunu da açıkça görecekler. (Arka kapaktan)
Birinci kitabın ikinci bölümüyle, çıkacak olan ikinci kitabın tamamı için İsmet İnönü, değerli yazar ve tarihçi Sabahattin Selek'in yardımlarından yararlandı. Milli Mücadele Yıllarını, Lozan Konferansını ve Cumhuriyet dönemini kapsayan o kısımları Sabahattin Selek, İsmet İnönü'nün sesinden teype aldı. Bunların bir parçası, hiç değiştirilmeden 1968'de Ulus gazetesinde yayımlandı.
Şimdi, bunların tamamı Bilgi Yayınevi tarafından iki kitapta toplandığında, yakın tarihimize ışık saçan nasıl bir hazine ile karşı karşıya bulunduğumuz anlaşılacaktır. Bu kitaplar, İsmet İnönü'nün bütün hatıralarını yazmamış olmasının bizleri, nasıl tarifi imkânsız bir kayba uğratmış bulunduğunu da ortaya çıkaracaktır.
İsmet İnönü, 77. yaşına basarken kendisine hatıralarını yazması gerektiğini söyleyenlere gülerek «Ne hatırası, hatıra olacak zaman olmadı ki, daha dün bir, bugün iki» diye takılır, sonra daha ciddi şekilde, «Devlet kurmuş olanların hatıra yazmaları kolay değildir. Hatıralarda her şeyin söylenmesi ve doğru olarak söylenmesi lazımdır. Kolay olmayan da budur» diye cevap verirdi.
Nitekim, Atatürk de hatıralarını yazmayı hiç düşünmedi. Okuyucular, «İsmet İnönü - Hatıralar» kitaplarında belki her şeyin söylenmediğini, ancak söylenen her şeyin doğru söylenmişini bulacaklar ve büyük asker, büyük diplomat, büyük devlet adamının, kendine has üslubuyla aynı zamanda «ne büyük bir edip» olduğunu da açıkça görecekler. (Arka kapaktan)