^#smrgSAHAF Hayat ve Ölüm: 30. Yılında Şiiri ve Yazısıyla Ahmet Erhan - 2006

Söz konusu yazılar topluca ele alındığında ise hem insan, hem de şair olarak Ahmet Erhan'ın hayatını ve yazınsal serüvenini bir bütünlük içinde ele aldıkları ortaya çıkıyor. Beni böyle bir kitap oluşturmaya vardıran neden de söz konusu bütünlüktür.

Hayatıyla, hayata bakışıyla, şiiriyle, öyküsüyle, yazısıyla günümüzde çoğu insanın yabancısı olduğu ama nasılsa içinde yaşadığı bir dünyaya hiç olmazsa Ahmet Erhan'ın yazdıklarıyla kendini çaresizce dahil ettiği söylenebilir.

iddialı kaçmazsa on yıl boyunca yazdıklarımla kendimi de bu dünyaya dahil ettiğimi düşünüyorum. Bu insanın yalnızlık ve acıyla çaresizce oluşturduğu bir dünyadır. Bu yüzden hayattan çok ölüme yakındır. Ölüm aynı zamanda yaşama nedenidir. Üstelik insanın yalnızlık ve acı karşısında kendine en yakın bulduğu duygu ve düşünce ölümdür.

Belirtmem gerekir ki bu yazıları yazarken düşünce ve duygu olarak ben de ölümden uzakta olmadım. Tersine yazdıkça ölümü hep daha yakınımda duydum. Birey olarak ölüm düşüncesiyle fazla uğraşan biri olduğum doğrudur. Ne var ki yaşadığımız dünya bundan başkasına izin vermedi. Ama benim de, Ahmet Erhan'ın da ölüm karşısında yaptığımız' yazıya, şiire sığınmak ve böyle yaşamak oldu. Böylelikle ölümümüzü sürekli geciktirdik.

Yaşamayı seçtik.

Bir bakıma şiir ve yazı bizi ölüm düşüncesine yakınlaştırdığı kadar uzaklaştırdı. Yazdıklarımıza bakılırsa yaşadığımızdan dolayı hep ölümle ilgili olmuşuz. Ölümden dolayı yaşamayı istediğimiz kadar hayattan dolayı ölmeyi istemişiz. Uzun sözün kısası bu kitaptaki bütün yazılar zihnimdeki devasa ölüm düşüncesine rağmen yaşamak için yazıldı. Umarım Ahmet Erhan da, okur da böyle anlar. (Önsöz'den)