"Şafaktan önceki karanlık karanlıkların en koyusudur." Sigarası yanan birini bulmak için koğuşun içinde dolaşıyorum. Baktım çoğu uykuya dalmış. Uyumayanlar da küme küme sohbette. Demek ödevlerini yapmışlar, dualarını etmişler ve huzura kavuşmuşlar. Ruhları huzura kavuşmuş. Böyle gecelerde Haydari rehinelerinin duası! Tek başınasın, yapayalnızsın. Belki yarın akşam ne burada, ne de bir başka yerde olacaksın. Yok olacaksın belki. Neydin sen şimdiye kadar? Kimdin? Kimdi bütün o acayipliklere karşılık veren, seven, ilgilenen, kin güden, ya da her şeye, bütün insanoğlunun sorunlarına kayıtsız kalan, kendi kendisiyle bile yüz yüze gelmeyen bu adam?
Bu kritik anda bu adam kendi hayat ve hatıralarını yanı başında bulmakta, onlara merhaba demekte, kendi kendisiyle vedalaşmakta.
İnsanoğlunun bu çeşit karşılamaları üstüne çok yazılmış, çok söylenmiştir. Haydari rehinesi bu çeşit karşılaşmaların gerçek dışı, aldatıcı şeyler olduğunu söyleyecektir sana. Çok kötü eğitilen, ya da hiç eğitilmeyen günümüz insanoğlunun bu çeşit kendi kendine karşılaşmalara dayanamayacağı muhakkak. Ancak ölüm karşısında kendinle karşılaşmak gücünü bulabilirsin. Ancak bu sonuncunun, bu son tanığın varlığı, bütün uzlaşma çabalarına, bütün engellere cesaretle tekme savurmak gücünü verebiliyor insana. İnsan, ne kadar basit, ne kadar cahil olursa olsun, böyle bir anın bilincini asırların hiçbir hikmeti, hiçbir felsefesi, hiçbir bilgisiyle kıyaslanamaz.
"Şafaktan önceki karanlık karanlıkların en koyusudur." Sigarası yanan birini bulmak için koğuşun içinde dolaşıyorum. Baktım çoğu uykuya dalmış. Uyumayanlar da küme küme sohbette. Demek ödevlerini yapmışlar, dualarını etmişler ve huzura kavuşmuşlar. Ruhları huzura kavuşmuş. Böyle gecelerde Haydari rehinelerinin duası! Tek başınasın, yapayalnızsın. Belki yarın akşam ne burada, ne de bir başka yerde olacaksın. Yok olacaksın belki. Neydin sen şimdiye kadar? Kimdin? Kimdi bütün o acayipliklere karşılık veren, seven, ilgilenen, kin güden, ya da her şeye, bütün insanoğlunun sorunlarına kayıtsız kalan, kendi kendisiyle bile yüz yüze gelmeyen bu adam?
Bu kritik anda bu adam kendi hayat ve hatıralarını yanı başında bulmakta, onlara merhaba demekte, kendi kendisiyle vedalaşmakta.
İnsanoğlunun bu çeşit karşılamaları üstüne çok yazılmış, çok söylenmiştir. Haydari rehinesi bu çeşit karşılaşmaların gerçek dışı, aldatıcı şeyler olduğunu söyleyecektir sana. Çok kötü eğitilen, ya da hiç eğitilmeyen günümüz insanoğlunun bu çeşit kendi kendine karşılaşmalara dayanamayacağı muhakkak. Ancak ölüm karşısında kendinle karşılaşmak gücünü bulabilirsin. Ancak bu sonuncunun, bu son tanığın varlığı, bütün uzlaşma çabalarına, bütün engellere cesaretle tekme savurmak gücünü verebiliyor insana. İnsan, ne kadar basit, ne kadar cahil olursa olsun, böyle bir anın bilincini asırların hiçbir hikmeti, hiçbir felsefesi, hiçbir bilgisiyle kıyaslanamaz.