#smrgSAHAF Hegel ve / veya Spinoza -

Basıldığı Matbaa:
Kayhan Matbaacılık
Dizi Adı:
Politika
ISBN-10:
9789756056493
Kargoya Teslim Süresi:
1&3
Stok Kodu:
1199150839
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
248 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013
Çeviren:
Işık Ergüden
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199150839
536998
Hegel ve / veya Spinoza -
Hegel ve / veya Spinoza - #smrgSAHAF
0.00
Pierre Macherey'in Hegel ve/veya Spinoza'sı 1979 yılında Fransa'da yayımlandığında, izleri özellikle Alain Badiou, Antonio Negri ve Gilles Deleuze'ün eserlerinde takip edilebilen büyük bir etki uyandırır. Macherey, iki karakteristik filozofun yakınlığını aralarındaki uzlaşmaz gerilime dayandıran bir soruşturmaya girişir. Ona göre, "Spinoza'nın her Hegelci okurunun, keza Hegel'in her Spinozacı okurunun hissettiği tuhaf yakınlık duygusu"nu açıklamanın başka bir yolu yoktur. İki filozofu birbirinin içinde okumayı zorunlu kılan bu uzlaşmaz gerilim, kendini en çok Hegel'in Spinoza'ya bakışında belli eder. Hegel'in Spinoza'yı temel felsefi muhatabı olarak aldığı bir gerçektir. Ama Hegel, Spinoza'yı anlamamış, kendi sisteminin egemenliği altındaki bir unsur olarak sindirmek zorunda hissettiği için, onu adeta yanlış okumuştur. Hegel, Spinoza'yı kendisinden bile daha iyi anladığını iddia etse de, sanki onda kendi sisteminin bir sınırını görmüş gibi davranmaktadır. Nitekim Hegel'in Spinoza'nın ortaya koyduğu soruna sürekli geri dönme ihtiyacı hissetmesi, onun Spinoza'da sindirilemeyen bir şey, sürekli yeniden yüzleşmek zorunda kaldığı bir direnç bulduğunu gösterir. Buradan yola çıkan Macherey, Hegel'in Spinoza'yı kendisinin henüz yeterince gelişmemiş bir öncülü olarak sunan ilerlemeci felsefe tarihi okumasını terse çevirecek, Hegelci felsefenin asıl alternatifinin Spinoza olduğunu iddia edecektir. İçkin bir felsefe olarak Spinoza, henüz Hegelci olmayan değil, zaten hiç Hegelci olmamış bir felsefedir.
Pierre Macherey'in Hegel ve/veya Spinoza'sı 1979 yılında Fransa'da yayımlandığında, izleri özellikle Alain Badiou, Antonio Negri ve Gilles Deleuze'ün eserlerinde takip edilebilen büyük bir etki uyandırır. Macherey, iki karakteristik filozofun yakınlığını aralarındaki uzlaşmaz gerilime dayandıran bir soruşturmaya girişir. Ona göre, "Spinoza'nın her Hegelci okurunun, keza Hegel'in her Spinozacı okurunun hissettiği tuhaf yakınlık duygusu"nu açıklamanın başka bir yolu yoktur. İki filozofu birbirinin içinde okumayı zorunlu kılan bu uzlaşmaz gerilim, kendini en çok Hegel'in Spinoza'ya bakışında belli eder. Hegel'in Spinoza'yı temel felsefi muhatabı olarak aldığı bir gerçektir. Ama Hegel, Spinoza'yı anlamamış, kendi sisteminin egemenliği altındaki bir unsur olarak sindirmek zorunda hissettiği için, onu adeta yanlış okumuştur. Hegel, Spinoza'yı kendisinden bile daha iyi anladığını iddia etse de, sanki onda kendi sisteminin bir sınırını görmüş gibi davranmaktadır. Nitekim Hegel'in Spinoza'nın ortaya koyduğu soruna sürekli geri dönme ihtiyacı hissetmesi, onun Spinoza'da sindirilemeyen bir şey, sürekli yeniden yüzleşmek zorunda kaldığı bir direnç bulduğunu gösterir. Buradan yola çıkan Macherey, Hegel'in Spinoza'yı kendisinin henüz yeterince gelişmemiş bir öncülü olarak sunan ilerlemeci felsefe tarihi okumasını terse çevirecek, Hegelci felsefenin asıl alternatifinin Spinoza olduğunu iddia edecektir. İçkin bir felsefe olarak Spinoza, henüz Hegelci olmayan değil, zaten hiç Hegelci olmamış bir felsefedir.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat