Yaptığım kurgu sonucunda iki saatlik bir belgesel oluştu. Adını "Adana-Paris" koydum. Geçen yıl Ankara ve İstanbul Film Festivallerinde gösterilen belgeselin kırk kopyası da Cine 5'de yayımlandı:
Belgeselde hiç kullanmadığım tanıklıkların yok olup gitmesi içime sinmiyordu. Bunları bir kitapta toplamayı düşünüyordum: Fatoş hanım önerimi hemen onayladı.
Elinizdeki kitap, "Adana-Paris" adlı belgesel için, videoya kaydedilmiş bütün röportajları kapsamaktadır. Bunun dışında, Yılmaz Güney'in yazmış olduğu birkaç mektubu da kitaba kattım.
Fransa'da yapılan çekimler için Claude Weiss'a, çevirileri yapan Kerem Hancı'ya ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Özellikle projenin başından sonuna kadar büyük katkısı olan, konuşmaları kağıda geçiren Feyzan Nizam'a ve Fatoş Hanıma şükranlarımı sunarım, çünkü onlar olmasaydı bu kitap da olmazdı.-Ahmet Soner (Önsözden)
Yaptığım kurgu sonucunda iki saatlik bir belgesel oluştu. Adını "Adana-Paris" koydum. Geçen yıl Ankara ve İstanbul Film Festivallerinde gösterilen belgeselin kırk kopyası da Cine 5'de yayımlandı:
Belgeselde hiç kullanmadığım tanıklıkların yok olup gitmesi içime sinmiyordu. Bunları bir kitapta toplamayı düşünüyordum: Fatoş hanım önerimi hemen onayladı.
Elinizdeki kitap, "Adana-Paris" adlı belgesel için, videoya kaydedilmiş bütün röportajları kapsamaktadır. Bunun dışında, Yılmaz Güney'in yazmış olduğu birkaç mektubu da kitaba kattım.
Fransa'da yapılan çekimler için Claude Weiss'a, çevirileri yapan Kerem Hancı'ya ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Özellikle projenin başından sonuna kadar büyük katkısı olan, konuşmaları kağıda geçiren Feyzan Nizam'a ve Fatoş Hanıma şükranlarımı sunarım, çünkü onlar olmasaydı bu kitap da olmazdı.-Ahmet Soner (Önsözden)