#smrgSAHAF Herkes Seni Söylüyor Sahi Mutsuz musun? -
Kondisyon:
Çok İyi
Basıldığı Matbaa:
MMP Baskı Tesisleri
Dizi Adı:
Deneme 1
ISBN-10:
9753168411
Kargoya Teslim Süresi:
1&3
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
148 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2001
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
30,40
Havale/EFT ile:
29,49
Stoktan teslim
1199148694
534856
https://www.simurgkitabevi.com/herkes-seni-soyluyor-sahi-mutsuz-musun
Herkes Seni Söylüyor Sahi Mutsuz musun? - #smrgSAHAF
30.40
Böyle biri, sanatçı biri, gözü ve ruhu olan biri, GÖZ ve RUH olan biri; kalkıp çok banal, sıradan ya da düpedüz saçma bir şeyi beğendiğinde, o şey, ‘şey' değildir artık.
Seçenin ona yüklediği anlamla, başka bir şey olmuştur, dönüşmüştür. Malzemeleşmiştir. O insan onu çaldığında, anlattığında, vitrinine koyduğunda; sergilediğinde düpedüz, artık o insanın malı olarak bambaşka bir mana kazanmıştır.
Bazı derinliksiz askerler, bu durumlardan anlamazlar. Onların elindeki reçetelerde, böyle bir ilacın tarifi yoktur.
Olmasın. Herkesin her şeyi anlamasını beklemiyoruz, değil mi?
Köy, Olgunlaşma Enstitüleri, yok artık.
Ve kronik başöğretmenler, basit psikiyatristler, naçar didaktikler, emekliye ayrılmalarının ne denli elzem olduğunu kavrayamasalar da; bu hayat, onları Mumyalar Müzesi'ne çoktaan yolladı.
Seçenin ona yüklediği anlamla, başka bir şey olmuştur, dönüşmüştür. Malzemeleşmiştir. O insan onu çaldığında, anlattığında, vitrinine koyduğunda; sergilediğinde düpedüz, artık o insanın malı olarak bambaşka bir mana kazanmıştır.
Bazı derinliksiz askerler, bu durumlardan anlamazlar. Onların elindeki reçetelerde, böyle bir ilacın tarifi yoktur.
Olmasın. Herkesin her şeyi anlamasını beklemiyoruz, değil mi?
Köy, Olgunlaşma Enstitüleri, yok artık.
Ve kronik başöğretmenler, basit psikiyatristler, naçar didaktikler, emekliye ayrılmalarının ne denli elzem olduğunu kavrayamasalar da; bu hayat, onları Mumyalar Müzesi'ne çoktaan yolladı.
Böyle biri, sanatçı biri, gözü ve ruhu olan biri, GÖZ ve RUH olan biri; kalkıp çok banal, sıradan ya da düpedüz saçma bir şeyi beğendiğinde, o şey, ‘şey' değildir artık.
Seçenin ona yüklediği anlamla, başka bir şey olmuştur, dönüşmüştür. Malzemeleşmiştir. O insan onu çaldığında, anlattığında, vitrinine koyduğunda; sergilediğinde düpedüz, artık o insanın malı olarak bambaşka bir mana kazanmıştır.
Bazı derinliksiz askerler, bu durumlardan anlamazlar. Onların elindeki reçetelerde, böyle bir ilacın tarifi yoktur.
Olmasın. Herkesin her şeyi anlamasını beklemiyoruz, değil mi?
Köy, Olgunlaşma Enstitüleri, yok artık.
Ve kronik başöğretmenler, basit psikiyatristler, naçar didaktikler, emekliye ayrılmalarının ne denli elzem olduğunu kavrayamasalar da; bu hayat, onları Mumyalar Müzesi'ne çoktaan yolladı.
Seçenin ona yüklediği anlamla, başka bir şey olmuştur, dönüşmüştür. Malzemeleşmiştir. O insan onu çaldığında, anlattığında, vitrinine koyduğunda; sergilediğinde düpedüz, artık o insanın malı olarak bambaşka bir mana kazanmıştır.
Bazı derinliksiz askerler, bu durumlardan anlamazlar. Onların elindeki reçetelerde, böyle bir ilacın tarifi yoktur.
Olmasın. Herkesin her şeyi anlamasını beklemiyoruz, değil mi?
Köy, Olgunlaşma Enstitüleri, yok artık.
Ve kronik başöğretmenler, basit psikiyatristler, naçar didaktikler, emekliye ayrılmalarının ne denli elzem olduğunu kavrayamasalar da; bu hayat, onları Mumyalar Müzesi'ne çoktaan yolladı.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.