Ülkemiz bu bunalımlı günlere ülke bağımsızlığından ödünler verile, verile getirildi. Bağımsızlığı ve demokrasiyi, savunanlara sehpa kuranlar, 12 Mart Muhtırasını verenler, 12 Eylül kabusunu yaşatanlar, ülkemize değil, sadece emperyalizmin çıkarlarına hizmet ettiler.
Emperyalizme hizmet edenler, 1961 Anayasasını tebdil ve ilgaya teşebbüs edenler, tebdil ve ilga edenler yargılanmadılar. Ceza almadılar. İdam edilmediler. Tam tersine ödüllendirildiler. 1961 anayasasını savunan ülkelerinin bağımsızlığını ve gerçek bir demokrasiyi savunan devrimci gençler katledildiler, idam edildiler.
CIA'nin , 1952'den itibaren Natoya bağlı tüm ülkelerde Özel Harp Dairesi benzeri örgütler kurdurduğu ve bu örgütler eliyle, gelişen anti-emperyalist ve devrimci hareketleri provoke ettiği, bölerek parçalamaya çalıştığı, sahte “önderliklerin “ peşine takarak pasifize ettiği ; karşı devrimcileri örgütleyerek saldırttığı, provokasyonlarla, şiddet ve terör ortamı yaratarak “darbelere” zemin hazırladığı artık açıkça bilinmektedir.
Bütün bunlar ülkemizde de yaşanmıştır ve yaşanmaktadır.
Yurtsever ve devrimci güçlerin kitlelerle kurmaya başladığı bağları koparmak, devrimci mücadelenin kitlelerce doğru kavranılmasını önlemek için, her yol denenmiştir. CIA'sıyla, MİT'iyle, kontrgerillasıyla, polisiyle, faşistiyle, şeriatçısıyla, organize bir şekilde 68 devrimci gençliğine saldırılmış, gençler sokak ortalarında öldürülmüştür. Sivili ve askeri ile devrimci ve yurtsever güçler tasfiye edilmiş, zararsız hale getirilmiş , vurularak, öldürülerek, asılarak fiilen yok edilmişlerdir. Gençliğin arasına ajan provakötörler sokulmuş , gençler , meşru müdafa için silah bulundurmak zorunda bıraktırılmış , silahlı çatışma ortamlarına sürüklendirilmiştir. Ülkeyi yönetenler, Amerika'nın ve bir avuç çıkar çevrelerinin çıkarları için ülke geleceğini, ülke gençliğini feda etmiştir. Aynı yöntem, çok daha zalimce ve acımasızca 78 devrimci hareketine de uygulanmıştır. Bu kitapta; Türkiye'nin yakın tarihinde yaşanan bu olaylar mercek altına alınmaktadır. Ülkeye emperyalizmin girişi, emperyalizme karşı yükselen toplumsal başkaldırı ; bu başkaldırının nasıl bastırıldığı; asker-sivil yurtsever güçlerin oyuna getirilerek, provoke edilerek var olan güçleri abartılarak, kendi yatakları dışına nasıl çıkartıldığı; sol-gösterilip sağ-vuran 12 Mart 1971 hareketiyle 68 gençliğinin katledilişinin, perde arkası ve sahnelenme şekli; aktörleriyle birlikte anlatılmaktadır.
Ülkemiz bu bunalımlı günlere ülke bağımsızlığından ödünler verile, verile getirildi. Bağımsızlığı ve demokrasiyi, savunanlara sehpa kuranlar, 12 Mart Muhtırasını verenler, 12 Eylül kabusunu yaşatanlar, ülkemize değil, sadece emperyalizmin çıkarlarına hizmet ettiler.
Emperyalizme hizmet edenler, 1961 Anayasasını tebdil ve ilgaya teşebbüs edenler, tebdil ve ilga edenler yargılanmadılar. Ceza almadılar. İdam edilmediler. Tam tersine ödüllendirildiler. 1961 anayasasını savunan ülkelerinin bağımsızlığını ve gerçek bir demokrasiyi savunan devrimci gençler katledildiler, idam edildiler.
CIA'nin , 1952'den itibaren Natoya bağlı tüm ülkelerde Özel Harp Dairesi benzeri örgütler kurdurduğu ve bu örgütler eliyle, gelişen anti-emperyalist ve devrimci hareketleri provoke ettiği, bölerek parçalamaya çalıştığı, sahte “önderliklerin “ peşine takarak pasifize ettiği ; karşı devrimcileri örgütleyerek saldırttığı, provokasyonlarla, şiddet ve terör ortamı yaratarak “darbelere” zemin hazırladığı artık açıkça bilinmektedir.
Bütün bunlar ülkemizde de yaşanmıştır ve yaşanmaktadır.
Yurtsever ve devrimci güçlerin kitlelerle kurmaya başladığı bağları koparmak, devrimci mücadelenin kitlelerce doğru kavranılmasını önlemek için, her yol denenmiştir. CIA'sıyla, MİT'iyle, kontrgerillasıyla, polisiyle, faşistiyle, şeriatçısıyla, organize bir şekilde 68 devrimci gençliğine saldırılmış, gençler sokak ortalarında öldürülmüştür. Sivili ve askeri ile devrimci ve yurtsever güçler tasfiye edilmiş, zararsız hale getirilmiş , vurularak, öldürülerek, asılarak fiilen yok edilmişlerdir. Gençliğin arasına ajan provakötörler sokulmuş , gençler , meşru müdafa için silah bulundurmak zorunda bıraktırılmış , silahlı çatışma ortamlarına sürüklendirilmiştir. Ülkeyi yönetenler, Amerika'nın ve bir avuç çıkar çevrelerinin çıkarları için ülke geleceğini, ülke gençliğini feda etmiştir. Aynı yöntem, çok daha zalimce ve acımasızca 78 devrimci hareketine de uygulanmıştır. Bu kitapta; Türkiye'nin yakın tarihinde yaşanan bu olaylar mercek altına alınmaktadır. Ülkeye emperyalizmin girişi, emperyalizme karşı yükselen toplumsal başkaldırı ; bu başkaldırının nasıl bastırıldığı; asker-sivil yurtsever güçlerin oyuna getirilerek, provoke edilerek var olan güçleri abartılarak, kendi yatakları dışına nasıl çıkartıldığı; sol-gösterilip sağ-vuran 12 Mart 1971 hareketiyle 68 gençliğinin katledilişinin, perde arkası ve sahnelenme şekli; aktörleriyle birlikte anlatılmaktadır.