İmanına saldırılan dünyada yalnız kalmıştı. Halıcıoğlu Askerî Lisesi'ne geldikten sonra mekteplerden din dersleri kaldırılmış, büyük bildiği, saygı gösterdiği hocaları İslâmiyete, imanına, sevdiklerine saldırır hale gelmişti. Son zamanlarda iman ile küfür arasında bocalıyordu.
Hıçkırarak ağlamaya başladı. Eyüp Sultan Hazretlerinin türbesine bakarak gözyaşları içinde dua etti, “İslâm bilgilerini öğrenmek, sevgine kavuşmak istiyorum. Beni din düşmanlarına aldanmaktan koru!” diye yalvardı. Bu öyle bir yalvarıştı ki, “İsteyeni kavuştururum” buyuran Allahü teâlâ, mürşid-i kâmillerin önde gelenlerinden Seyyid Abdülhakîm Arvâsî Hazretlerini nice zorlu hicretten sonra O'na hoca eyledi.
“Fitne yayıldığı zaman, hakikati, doğruyu bilen bir kimse başkalarına bildirsin. İmkânı olduğu halde bildirmezse Allahü teâlânın, meleklerin ve bütün insanların laneti onun üzerine olsun.” hadîs-i şerîfinde bildirilen lanete uğramamak için olağanüstü gayret gösterdi.
Peygamber Efendimizin ve eshabının yolu olan Ehl-i Sünnetin, ebedi saadet yolunun öğrenilmesi, hakiki imana kavuşulması için çalıştı. Ehl-i Sünnet âlimlerinin kitaplarından alarak, tercüme ederek, tıpkı basımını yaparak altmış Arabî, yirmi beş Farisî ve on dört Türkçe kitabı hazırladı. Bunların bütün dünyaya yayılmalarını sağladı. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat ve 11 Eylüllere rağmen bu mübarek hizmeti kesintisiz yürüttü, bayrağı kendisinden sonra gelenlere devretti.
İmanına saldırılan dünyada yalnız kalmıştı. Halıcıoğlu Askerî Lisesi'ne geldikten sonra mekteplerden din dersleri kaldırılmış, büyük bildiği, saygı gösterdiği hocaları İslâmiyete, imanına, sevdiklerine saldırır hale gelmişti. Son zamanlarda iman ile küfür arasında bocalıyordu.
Hıçkırarak ağlamaya başladı. Eyüp Sultan Hazretlerinin türbesine bakarak gözyaşları içinde dua etti, “İslâm bilgilerini öğrenmek, sevgine kavuşmak istiyorum. Beni din düşmanlarına aldanmaktan koru!” diye yalvardı. Bu öyle bir yalvarıştı ki, “İsteyeni kavuştururum” buyuran Allahü teâlâ, mürşid-i kâmillerin önde gelenlerinden Seyyid Abdülhakîm Arvâsî Hazretlerini nice zorlu hicretten sonra O'na hoca eyledi.
“Fitne yayıldığı zaman, hakikati, doğruyu bilen bir kimse başkalarına bildirsin. İmkânı olduğu halde bildirmezse Allahü teâlânın, meleklerin ve bütün insanların laneti onun üzerine olsun.” hadîs-i şerîfinde bildirilen lanete uğramamak için olağanüstü gayret gösterdi.
Peygamber Efendimizin ve eshabının yolu olan Ehl-i Sünnetin, ebedi saadet yolunun öğrenilmesi, hakiki imana kavuşulması için çalıştı. Ehl-i Sünnet âlimlerinin kitaplarından alarak, tercüme ederek, tıpkı basımını yaparak altmış Arabî, yirmi beş Farisî ve on dört Türkçe kitabı hazırladı. Bunların bütün dünyaya yayılmalarını sağladı. 27 Mayıs, 12 Mart, 12 Eylül, 28 Şubat ve 11 Eylüllere rağmen bu mübarek hizmeti kesintisiz yürüttü, bayrağı kendisinden sonra gelenlere devretti.