#smrgKİTABEVİ Hiper-kültürellik : Kültür ve Küreselleşme - 2024

Editör:
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Dizi Adı:
Teori
ISBN-10:
6256309777
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Stok Kodu:
1199228534
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
240
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Çeviren:
M. Sami Türk
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
139,30
Havale/EFT ile: 135,12
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199228534
615430
Hiper-kültürellik : Kültür ve Küreselleşme -        2024
Hiper-kültürellik : Kültür ve Küreselleşme - 2024 #smrgKİTABEVİ
139.30
Modern çağın önemli düşünürlerinden Byung-Chul Han, Hiperkültürellik'te kültürün global şartlarda ne tür bir değişim geçirdiğini tartışıyor. Küreselleşmenin ardından kültürel ifade biçimlerinin nasıl yerinden olduğunu; bunların, yerli ve yabancı, yakın ve uzak, tanıdık ve egzotik arasında artık gerçek bir farkın olmadığı bir hiperkültür alanında dolaşıma girdiğini ifade ediyor. Teknolojik gelişmelerle birlikte bilgi ve düşüncenin değişim ve dönüşümünü ve bununla birlikte hiperkültürün ortaya çıkışını gözler önüne seren Chul Han; hiperkültürü, farklı zamanları ve süreklilikleri içinde barındıran mozaik bir evren olarak tanımlıyor. Kısıtlanmayan, çözülmeyen ama gittikçe sınırsızlaşan bu yeni kültür alanında hepimizin birer “hiperkültür turisti” haline geldiğini söylüyor.

Peki biz, tüm karmaşıklığıyla bizi bekleyen bu geleceği, hiperkültürel turistler olarak mı karşılamalı yoksa farklı bir varoluş biçimini mi arzulamalıyız? Chul Han Hiperkültürellik'te, bir yandan Heidegger, Hegel, Kafka, Herder, Kant gibi düşünürlerin fikirleri etrafında hiperkültür kavramını incelerken, öte yandan da hiperkültür karşısındaki konumumuzun ne olması gerektiğine dair bu kritik sorunun peşine düşüyor.

Modern çağın önemli düşünürlerinden Byung-Chul Han, Hiperkültürellik'te kültürün global şartlarda ne tür bir değişim geçirdiğini tartışıyor. Küreselleşmenin ardından kültürel ifade biçimlerinin nasıl yerinden olduğunu; bunların, yerli ve yabancı, yakın ve uzak, tanıdık ve egzotik arasında artık gerçek bir farkın olmadığı bir hiperkültür alanında dolaşıma girdiğini ifade ediyor. Teknolojik gelişmelerle birlikte bilgi ve düşüncenin değişim ve dönüşümünü ve bununla birlikte hiperkültürün ortaya çıkışını gözler önüne seren Chul Han; hiperkültürü, farklı zamanları ve süreklilikleri içinde barındıran mozaik bir evren olarak tanımlıyor. Kısıtlanmayan, çözülmeyen ama gittikçe sınırsızlaşan bu yeni kültür alanında hepimizin birer “hiperkültür turisti” haline geldiğini söylüyor.

Peki biz, tüm karmaşıklığıyla bizi bekleyen bu geleceği, hiperkültürel turistler olarak mı karşılamalı yoksa farklı bir varoluş biçimini mi arzulamalıyız? Chul Han Hiperkültürellik'te, bir yandan Heidegger, Hegel, Kafka, Herder, Kant gibi düşünürlerin fikirleri etrafında hiperkültür kavramını incelerken, öte yandan da hiperkültür karşısındaki konumumuzun ne olması gerektiğine dair bu kritik sorunun peşine düşüyor.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat