İlk yayınlandığı anda (2000) genç yazarına uluslararası bir şöhret getirdi. Küçük bir Balkan ulusunun etnik kökenlerini incelemekle kalmıyor; Avrasya tarihinin önemli bazı gizemlerini ortaya koyuyor ve eski Türk tarihini anlamakta yepyeni ufuklar açıyor.
Doğu Avrupa tarihçiliğinin ülkemizdeki en önemli temsilcilerinden olan Doç. Dr. Osman Karatay, bu eserle birlikte tarihimizi yeni mecralara taşıdı ve yapılacak daha çok işin olduğunu gösterdi. Küçük bir Türk topluluğunun kalabalık bir Slav kitlesinin başına geçerek ve onları devlet düzeninde örgütleyerek üç büyük imparatorluk, Avarlar, Franklar ve Bizanslılar arasında ayakta kalmasının hikâyesidir bu.
Ayrıca bu kitap yazarın sonradan yazdığı İran ile Turan (2003), Bey ile Büyücü (2006) ve Türklerin Kökeni (2011) adlı kitaplarının özünü taşıyor içinde. Yani aslında sonraki kitapları bu kitabın çocuklarıdır.
İlk yayınlandığı anda (2000) genç yazarına uluslararası bir şöhret getirdi. Küçük bir Balkan ulusunun etnik kökenlerini incelemekle kalmıyor; Avrasya tarihinin önemli bazı gizemlerini ortaya koyuyor ve eski Türk tarihini anlamakta yepyeni ufuklar açıyor.
Doğu Avrupa tarihçiliğinin ülkemizdeki en önemli temsilcilerinden olan Doç. Dr. Osman Karatay, bu eserle birlikte tarihimizi yeni mecralara taşıdı ve yapılacak daha çok işin olduğunu gösterdi. Küçük bir Türk topluluğunun kalabalık bir Slav kitlesinin başına geçerek ve onları devlet düzeninde örgütleyerek üç büyük imparatorluk, Avarlar, Franklar ve Bizanslılar arasında ayakta kalmasının hikâyesidir bu.
Ayrıca bu kitap yazarın sonradan yazdığı İran ile Turan (2003), Bey ile Büyücü (2006) ve Türklerin Kökeni (2011) adlı kitaplarının özünü taşıyor içinde. Yani aslında sonraki kitapları bu kitabın çocuklarıdır.