Anna:
- Naziler'in yalnızca eşyalarımızı aldıklarını sanıyordum. Kitapları yaktıklarını bilmiyordum.
Francine, oyuncaklarını döktükçe döküyordu.
- Sizinkilere ne oldu?
Max içlendi:
- Tümünü uzaklarda bırakmak zorunda kaldık... Sanırım onlarla şimdi Hitler oynuyor...
Judith Kerr'in, "1974 Alman Gençlik Edebiyat Ödülü"nü kazanan "Hitler Oyuncağımı Çaldı" adlı yapıtı Türkçeye ilk kazandıran yazarımız Hasan Kıyafet'tir.
"Hitler Oyuncağımı Çaldı" adlı roman, faşizmin bütün insanlığın hayatını nasıl çaldığının acı öyküsüdür. Almanya'da aydın, yazar, sanatçı ve biliminsanları da ırkçılığın zulmüne uğrar. Bu saldırıdan en büyük payı çocuklar alır. Düne kadar kalem defter paylaştıkları, aynı şekeri ortak yaladıkları arkadaşlarına düşman olmaları söylenir. Evlerini, yurtlarını, arkadaşlarını terk eden çocuklar, gittikleri yeni yerlerdeki yaşamlarına kolay alışamazlar. Dil sorunu, din sorunu, en önemlisi de ekmek sorunu çıkar karşılarına.
Bu yapıt, Almanya'da faşizmin ezdiği binlerce aydının yaşadıklarından sadece birisini, bir çocuğun gözüyle anlatır.
Bu roman, başta Almanya ve bütün Avrupa'da en çok okunan kitaplardandır. Özellikle genç kitapseverlerin mutlaka okuması gerektiğini düşünüyoruz.
Anna:
- Naziler'in yalnızca eşyalarımızı aldıklarını sanıyordum. Kitapları yaktıklarını bilmiyordum.
Francine, oyuncaklarını döktükçe döküyordu.
- Sizinkilere ne oldu?
Max içlendi:
- Tümünü uzaklarda bırakmak zorunda kaldık... Sanırım onlarla şimdi Hitler oynuyor...
Judith Kerr'in, "1974 Alman Gençlik Edebiyat Ödülü"nü kazanan "Hitler Oyuncağımı Çaldı" adlı yapıtı Türkçeye ilk kazandıran yazarımız Hasan Kıyafet'tir.
"Hitler Oyuncağımı Çaldı" adlı roman, faşizmin bütün insanlığın hayatını nasıl çaldığının acı öyküsüdür. Almanya'da aydın, yazar, sanatçı ve biliminsanları da ırkçılığın zulmüne uğrar. Bu saldırıdan en büyük payı çocuklar alır. Düne kadar kalem defter paylaştıkları, aynı şekeri ortak yaladıkları arkadaşlarına düşman olmaları söylenir. Evlerini, yurtlarını, arkadaşlarını terk eden çocuklar, gittikleri yeni yerlerdeki yaşamlarına kolay alışamazlar. Dil sorunu, din sorunu, en önemlisi de ekmek sorunu çıkar karşılarına.
Bu yapıt, Almanya'da faşizmin ezdiği binlerce aydının yaşadıklarından sadece birisini, bir çocuğun gözüyle anlatır.
Bu roman, başta Almanya ve bütün Avrupa'da en çok okunan kitaplardandır. Özellikle genç kitapseverlerin mutlaka okuması gerektiğini düşünüyoruz.