#smrgKİTABEVİ Hitler Üzerine Notlar - 2021
Bir Alman'ın Hikâyesi'nin yazarı Sebastian Haffner'den, etkileyici bir Adolf Hitler portresi. Hitler üzerine hem bir analiz hem de bir duygusal değerlendirme: Onun Almanya'ya, Almanlar'a, insanlara, insanlığa “neler ettiğine” dair bir manevi muhasebe…
Kitap, Hitler'in hayat hikâyesinin ve icraatlarının, gayet veciz bir özetini sunuyor. Sadece özünü süzüp çıkarma anlamında değil, edebi anlatımıyla da veciz bir özet… Sonrasında, nasyonal sosyalizmin liderinin “başarılarını” ele alıyor Haffner; yani faşizmin bu en “yetkin” ve korkunç örneğinin nasıl mümkün olabildiğine bakıyor.
Oradan “yanılgılarına” “suçlarına”, “hıyanetine” geliyor. Yol açtığı “medeniyet faciası” ile insanlık değerlerine hıyanetten gayrı, bizzat Almanya'ya, Almanlar'a da hıyanet…
Üzerine çok yazılmış bir bahiste, özgün olmayı ve düşündürtmeyi başaran bir eser.
Büyük bir savaşı kazanamamış, bezgin, fakirleşmiş bir millete, onu hipnotize ederek hakim olduktan sonra, büyük bir beceriyle ülkeyi kısa sürede ayağa kaldırıp, yeniden Avrupa'nın en güçlüsü yapan, ama arkasından, kafasındaki temelsiz birkaç saplantının dürtüsüyle baştan beri planladığı ikinci büyük savaşı başlatıp aynı ülkeyi ve dünyanın bir kısmını sonunda felakete götüren adamı, Adolf Hitler'i, o devrin Almanya'sını ve dünyasını Sebastian Haffner (d. 1907, ö. 1999) anlatıyor.
Zamanında Almanya'nın en önde gelen araştırmacı gazetecilerinden olan Haffner'in akıcı bir üslupla ve olayları tarafsızca analize ederek yazdığı kitap, sadece öğretici değil, yer yer ibret verici bir roman gibi okunuyor.
Bir Alman'ın Hikâyesi'nin yazarı Sebastian Haffner'den, etkileyici bir Adolf Hitler portresi. Hitler üzerine hem bir analiz hem de bir duygusal değerlendirme: Onun Almanya'ya, Almanlar'a, insanlara, insanlığa “neler ettiğine” dair bir manevi muhasebe…
Kitap, Hitler'in hayat hikâyesinin ve icraatlarının, gayet veciz bir özetini sunuyor. Sadece özünü süzüp çıkarma anlamında değil, edebi anlatımıyla da veciz bir özet… Sonrasında, nasyonal sosyalizmin liderinin “başarılarını” ele alıyor Haffner; yani faşizmin bu en “yetkin” ve korkunç örneğinin nasıl mümkün olabildiğine bakıyor.
Oradan “yanılgılarına” “suçlarına”, “hıyanetine” geliyor. Yol açtığı “medeniyet faciası” ile insanlık değerlerine hıyanetten gayrı, bizzat Almanya'ya, Almanlar'a da hıyanet…
Üzerine çok yazılmış bir bahiste, özgün olmayı ve düşündürtmeyi başaran bir eser.
Büyük bir savaşı kazanamamış, bezgin, fakirleşmiş bir millete, onu hipnotize ederek hakim olduktan sonra, büyük bir beceriyle ülkeyi kısa sürede ayağa kaldırıp, yeniden Avrupa'nın en güçlüsü yapan, ama arkasından, kafasındaki temelsiz birkaç saplantının dürtüsüyle baştan beri planladığı ikinci büyük savaşı başlatıp aynı ülkeyi ve dünyanın bir kısmını sonunda felakete götüren adamı, Adolf Hitler'i, o devrin Almanya'sını ve dünyasını Sebastian Haffner (d. 1907, ö. 1999) anlatıyor.
Zamanında Almanya'nın en önde gelen araştırmacı gazetecilerinden olan Haffner'in akıcı bir üslupla ve olayları tarafsızca analize ederek yazdığı kitap, sadece öğretici değil, yer yer ibret verici bir roman gibi okunuyor.