#smrgSAHAF Hoşça Kal Diyarbakır -

Dizi Adı:
Çağdaş Türk Edebiyatı
ISBN-10:
9789750512858
Stok Kodu:
1199158642
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
262 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2013
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199158642
544796
Hoşça Kal Diyarbakır -
Hoşça Kal Diyarbakır - #smrgSAHAF
0.00
Yılmaz Odabaşı, Diyarbakır'la hikâyesini, Diyarbakır'la derdini, Diyarbakır'la aşkını anlatıyor bu kitapta.

Bağlar küçelerindeki yoksul çocukluğun hergele neşesinden, ilk aşklardan, mahrumiyetlere, baba zulmüne... Mehdi Zana'nın belediye başkanı seçilişinden Diyarbakır Askerî Hapishanesi'ne, olağanüstü hal koşullarında dergicilik, gazetecilik deneyimine... İlk şiirler, ilk ödüller... Kürt özgürlük hareketindeki büyük fedakarlıklar, öte yandan insanı örseleyen değer bilmezlikler...

Bir insanın bir şehirle nasıl yoğrulduğunun hikâyesi... Bir tür karşılıksız aşk hikâyesi...

"Ben ki Diyarbakır'a her gelişimde yeniden gitmek zorunda kalan, gittikten sonra bir biçimde yeniden dönen ve nereye gitse gözü hep şehrin gözlerinde, gönlü hep bu şehrin gönlünde asılı kalan bir adam olmuştum... Kırılıp dökülüp, itilip, dağılıp hep naçar kaldığım bu şehrin kapılarına dönüp dönüp hep arsızca yüz süren bir aşıktım çünkü ben. Yıllar usanmış, ben usanmamış, hiç iflah olmamış, arlanmamıştım. (Tanıtım Bülteninden)

Yılmaz Odabaşı, Diyarbakır'la hikâyesini, Diyarbakır'la derdini, Diyarbakır'la aşkını anlatıyor bu kitapta.

Bağlar küçelerindeki yoksul çocukluğun hergele neşesinden, ilk aşklardan, mahrumiyetlere, baba zulmüne... Mehdi Zana'nın belediye başkanı seçilişinden Diyarbakır Askerî Hapishanesi'ne, olağanüstü hal koşullarında dergicilik, gazetecilik deneyimine... İlk şiirler, ilk ödüller... Kürt özgürlük hareketindeki büyük fedakarlıklar, öte yandan insanı örseleyen değer bilmezlikler...

Bir insanın bir şehirle nasıl yoğrulduğunun hikâyesi... Bir tür karşılıksız aşk hikâyesi...

"Ben ki Diyarbakır'a her gelişimde yeniden gitmek zorunda kalan, gittikten sonra bir biçimde yeniden dönen ve nereye gitse gözü hep şehrin gözlerinde, gönlü hep bu şehrin gönlünde asılı kalan bir adam olmuştum... Kırılıp dökülüp, itilip, dağılıp hep naçar kaldığım bu şehrin kapılarına dönüp dönüp hep arsızca yüz süren bir aşıktım çünkü ben. Yıllar usanmış, ben usanmamış, hiç iflah olmamış, arlanmamıştım. (Tanıtım Bülteninden)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat