Hüsrev İran'ın, Şirin ise Ermenistan'ın aristokrat ailelerine mensuptur; yaşam, birbirinden çok uzakta olan bu iki genci, aşkın sihirli şerbeti ile bağlamıştır. Bu aşk, derin bir özleme ve kavuşma arzusuna dönüşür. Birbirlerini görmek için sabırsızlanırlar. Şirin, İran'a gidebilmek için uğraşırken Hüsrev de Ermenistan'a gidebilmek, sevgilisini görebilmek için yanıp tutuşmaktadır. Sonunda ikisi de bulundukları ülkeyi terk edip birbirlerine doğru yola çıkarlar...
Dönemin minyatür ve tezhip sanatçıları bu kitap için en güzel süslemelerini yaptılar. O dönemin süsleme sanatının bir gereği olarak sular gümüş boyalarla tasvir edildiklerinden bu miyatürlerdeki su resimleri, günümüze ne yazık ki karararak gelebilmiştir. Masmavi dereler, pınarlar, cennete benzeyen bahçeler ve Hüsrev ile Şirin'in bir pınarda karşılaşmasının o büyülü anını anlatan onlarca resim, kitap sayfalarını ve okurların düş dünyalarını süslemektedir... (Tanıtım Bülteninden)
Hüsrev İran'ın, Şirin ise Ermenistan'ın aristokrat ailelerine mensuptur; yaşam, birbirinden çok uzakta olan bu iki genci, aşkın sihirli şerbeti ile bağlamıştır. Bu aşk, derin bir özleme ve kavuşma arzusuna dönüşür. Birbirlerini görmek için sabırsızlanırlar. Şirin, İran'a gidebilmek için uğraşırken Hüsrev de Ermenistan'a gidebilmek, sevgilisini görebilmek için yanıp tutuşmaktadır. Sonunda ikisi de bulundukları ülkeyi terk edip birbirlerine doğru yola çıkarlar...
Dönemin minyatür ve tezhip sanatçıları bu kitap için en güzel süslemelerini yaptılar. O dönemin süsleme sanatının bir gereği olarak sular gümüş boyalarla tasvir edildiklerinden bu miyatürlerdeki su resimleri, günümüze ne yazık ki karararak gelebilmiştir. Masmavi dereler, pınarlar, cennete benzeyen bahçeler ve Hüsrev ile Şirin'in bir pınarda karşılaşmasının o büyülü anını anlatan onlarca resim, kitap sayfalarını ve okurların düş dünyalarını süslemektedir... (Tanıtım Bülteninden)