#smrgKİTABEVİ İbnülemin Mahmud Kemal İnal: Cumhûriyet Devrinde Bir Osmanlı Efendisi CİLTLİ - 2017
İbnülemin, târihe mâlolmuş şahsiyetleri, anlatırken sâdece kuru bilgiler vermekle, fizikî portreler çizmekle yetinmez, onların ahlâk ve karakterlerini de olanca özellikleriyle gözler önüne serer. Başta Osmanlı Devrinde Son Sadrıâzamlar ve Son Asır Türk Şâirleri olmak üzere diğer bütün eserleri son devrin en fazla ilgi gören biyografi kitaplarıdır.
İbnülemin güzel söz söyleme san'atında da büyük bir mahâret sâhibiydi. Konağını bir ilim meclisi, bir sohbet ve mûsikî mahfili hâline getirmişti. Burada yapılan ve tadına doyum olmayan sohbetlerle mûsikî fasılları yıllarca sürmüştür. Birçok yazarın, şâirin ve mûsikîşinasın müdâvimi olduğu "Dârü'l-kemâl" Osmanlı'dan Cumhûriyet'e intikal eden tam bir ilim ve irfan yuvasıydı.
"Cumhûriyet Devrinde Bir Osmanlı Efendisi" İbnülemin Mahmud Kemal İnal" adını taşıyan bu eserde yazarın kısa hayat hikâyesi olanca renkli çizgileriyle dile getiriliyor. Ayrıca ilim âlemine sunduğu değerli eserleri ayrıntılarıyla tanıtılıyor. Son bölümde ise, üstâdın vefâtından sonra hakkında yayınlanan yazılardan oluşan bir güldeste takdim ediliyor.
İbnülemin, târihe mâlolmuş şahsiyetleri, anlatırken sâdece kuru bilgiler vermekle, fizikî portreler çizmekle yetinmez, onların ahlâk ve karakterlerini de olanca özellikleriyle gözler önüne serer. Başta Osmanlı Devrinde Son Sadrıâzamlar ve Son Asır Türk Şâirleri olmak üzere diğer bütün eserleri son devrin en fazla ilgi gören biyografi kitaplarıdır.
İbnülemin güzel söz söyleme san'atında da büyük bir mahâret sâhibiydi. Konağını bir ilim meclisi, bir sohbet ve mûsikî mahfili hâline getirmişti. Burada yapılan ve tadına doyum olmayan sohbetlerle mûsikî fasılları yıllarca sürmüştür. Birçok yazarın, şâirin ve mûsikîşinasın müdâvimi olduğu "Dârü'l-kemâl" Osmanlı'dan Cumhûriyet'e intikal eden tam bir ilim ve irfan yuvasıydı.
"Cumhûriyet Devrinde Bir Osmanlı Efendisi" İbnülemin Mahmud Kemal İnal" adını taşıyan bu eserde yazarın kısa hayat hikâyesi olanca renkli çizgileriyle dile getiriliyor. Ayrıca ilim âlemine sunduğu değerli eserleri ayrıntılarıyla tanıtılıyor. Son bölümde ise, üstâdın vefâtından sonra hakkında yayınlanan yazılardan oluşan bir güldeste takdim ediliyor.