#smrgKİTABEVİ İbrahim Şah ve Kanlı Servi : 17. Yüzyıla Ait Realist Bir İstanbul Hikayesi - İnceleme Metin Çeviri Dizin Tıpkıbasım - 2022

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
ISBN-10:
6257431965
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199204450
Boyut:
16x24
Sayfa Sayısı:
510
Basım Yeri:
Çanakkale
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
360,00
Havale/EFT ile: 349,20
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199204450
590755
İbrahim Şah ve Kanlı Servi : 17. Yüzyıla Ait Realist Bir İstanbul Hikayesi - İnceleme Metin Çeviri Dizin Tıpkıbasım -        2022
İbrahim Şah ve Kanlı Servi : 17. Yüzyıla Ait Realist Bir İstanbul Hikayesi - İnceleme Metin Çeviri Dizin Tıpkıbasım - 2022 #smrgKİTABEVİ
360.00
17. Yüzyıla Ait Realist Bir İstanbul Hikâyesi
İbrahîm Şâh ve Kanlı Servi
(İnceleme – Metin – Çeviri – Dizin – Tıpkıbasım)

Hikâye, sanatsal (edebî) metinler içinde anlatmaya bağlı bir edebî türdür. Batılı anlamda hikâye türü edebiyatımıza ilk olarak Tanzimat Edebiyatı Dönemi'nde (1860-1896) girmiştir. İlk olarak çeviri faaliyetleri ile başlayan süreç taklit ve adaptasyon faaliyetleri ile giderek gelişmiş ve zamanla modern anlamda hikâye türü Türk edebiyatında kendi kimliğini bulmuştur. Tanzimat Edebiyatı'nda ilk dönemlerde geleneksel kültürden hareketle roman ve hikâye türünün her ikisi için de “hikâye” terimi kullanılmıştır (Hikâyet-i Robensonvb.). Tanzimat Edebiyatı'nda hikâye türünde yazılan ilk eserler Ahmed Mithat Efendi'nin Kıssadan Hisse (1870) ve Letâif-i Rivâyât (1874-1890) adlı eserleridir. Bununla birlikte Batılı anlamda ilk hikâye kitabı ise Samipaşazade Sezaî'nin Küçük Şeyler (1892) adlı kitabı kabul edilmektedir. Dünya edebiyatında hikâye türünün ilk örneği XIV. yüzyılda İtalya'da Giovanni Boccaccio tarafından yazılan Decameron adlı eserdir. 1348'de Avrupa'da büyük bir veba salgını olur. Salgın boyunca tanık olduğu olaylardan etkilenen Boccaccio, 1348'de başlayıp,1351'de bitirdiği Decameron‘da salgın günlerinin Floransa'sını ele alır. Eser, 10gün boyunca anlatılan 100 öyküden oluşur. Günde 10 öykü anlatılır. Her günübir kral ya da kraliçe yönetir. Bunlar veba salgınından kaçmak için toplanan yedi genç kadınla (Pampinea, Filomena, Lauretta, Emilia, Ellisa, Fieametta ve Neifile)üç erkektir (Panfilo, Filostrato, Dioneo). Mutluluklar, kadın erkek ilişkileri, gönül yaraları, yerinde verilen yanıtlar, çıkar peşinde koşan din adamları öykülerin başlıca konularını oluşturur.

17. Yüzyıla Ait Realist Bir İstanbul Hikâyesi
İbrahîm Şâh ve Kanlı Servi
(İnceleme – Metin – Çeviri – Dizin – Tıpkıbasım)

Hikâye, sanatsal (edebî) metinler içinde anlatmaya bağlı bir edebî türdür. Batılı anlamda hikâye türü edebiyatımıza ilk olarak Tanzimat Edebiyatı Dönemi'nde (1860-1896) girmiştir. İlk olarak çeviri faaliyetleri ile başlayan süreç taklit ve adaptasyon faaliyetleri ile giderek gelişmiş ve zamanla modern anlamda hikâye türü Türk edebiyatında kendi kimliğini bulmuştur. Tanzimat Edebiyatı'nda ilk dönemlerde geleneksel kültürden hareketle roman ve hikâye türünün her ikisi için de “hikâye” terimi kullanılmıştır (Hikâyet-i Robensonvb.). Tanzimat Edebiyatı'nda hikâye türünde yazılan ilk eserler Ahmed Mithat Efendi'nin Kıssadan Hisse (1870) ve Letâif-i Rivâyât (1874-1890) adlı eserleridir. Bununla birlikte Batılı anlamda ilk hikâye kitabı ise Samipaşazade Sezaî'nin Küçük Şeyler (1892) adlı kitabı kabul edilmektedir. Dünya edebiyatında hikâye türünün ilk örneği XIV. yüzyılda İtalya'da Giovanni Boccaccio tarafından yazılan Decameron adlı eserdir. 1348'de Avrupa'da büyük bir veba salgını olur. Salgın boyunca tanık olduğu olaylardan etkilenen Boccaccio, 1348'de başlayıp,1351'de bitirdiği Decameron‘da salgın günlerinin Floransa'sını ele alır. Eser, 10gün boyunca anlatılan 100 öyküden oluşur. Günde 10 öykü anlatılır. Her günübir kral ya da kraliçe yönetir. Bunlar veba salgınından kaçmak için toplanan yedi genç kadınla (Pampinea, Filomena, Lauretta, Emilia, Ellisa, Fieametta ve Neifile)üç erkektir (Panfilo, Filostrato, Dioneo). Mutluluklar, kadın erkek ilişkileri, gönül yaraları, yerinde verilen yanıtlar, çıkar peşinde koşan din adamları öykülerin başlıca konularını oluşturur.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat