#smrgKİTABEVİ İçimizdeki Hapishane: Labirentin Sonu - 2008

Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Sena Ofset
Dizi Adı:
Bugünün Kitapları Dizisi
ISBN-10:
975050142X
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Cilt:
Amerikan Cilt
Stok Kodu:
1199044722
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
198 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2008
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
124,25
Havale/EFT ile: 120,52
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199044722
430719
İçimizdeki Hapishane: Labirentin Sonu -        2008
İçimizdeki Hapishane: Labirentin Sonu - 2008 #smrgKİTABEVİ
124.25
Hapishaneler toplumların zuladaki resimleridir. Hapishaneler, arada sırada ceplerden çıkarıp bakmaya bile cesaret edilemeyen, duvarlar arasına hapsedilmiş dünyalardır. Türkiye'de siyasi mahkümların varlığının devam etmesi, hapishanelerin zuladan sık sık çıkarılmasını gerektirir. özellikle sol/sosyalist hareketlerin tarihlerinde hapishanede geçirilen dönemler üzerine devasa bir ‘güzelleme' külliyatı oluşturulmuştur. Ama buna mukabil bilhassa son dönemlerde sol/sosyalist hareketler “dışarıdaki” seslerini yitirmeye başladıklarında, seslerini “içeriden” daha gür çıkartmaya, iradelerini ve politik hatlarının doğruluğunu koruduklarını göstermeye yönelirler. Bunun getirdiği sonuç daha fazla içine kapanmak, kapandıkça da o iradeyi zedeleyecek olduğuna hükmedilen unsurları bertaraf etmeye yönelmek olur çoğunlukla. Siyasal ayrışmaların daha çok ‘kadroların' çoğunun “içeride” olduğu dönemlerde yaşanması herhalde rastlantı değildir. Aytekin Yılmaz, İçimizdeki Hapishane: Labirentin Sonu'nda siyasi mahkümluğun ne çetin bir hayat olduğunu anlatırken, “içerideki” hapishanelerin nasıl yaratıldığını, nasıl işlediğini ve mapusların neler yaşadıklarını ders alınması gereken bir insanilikle anlatıyor.

“İçimizdeki Hapishane: Labirentin Sonu, bu derin acılı, ürkütücü trajediyi, onun en yoğun biçimde yansıdığı “siyasi hapishane”lerde yaşamış, bu noktadan çıkış umudunu yitirmeyerek ve o çıkış yolu için vicdanımıza ve aklımıza çağrı yapan bir insanın tanıklığıdır. Bu sorunun dışımızda değil, içimizde, yüreğimiz ve aklımızın bir sorunu olduğunu, burada çözüleceğini bilen ve inanan bir tanıklıktır bu.” -Ömer Laçiner (Arka kapaktan)

Hapishaneler toplumların zuladaki resimleridir. Hapishaneler, arada sırada ceplerden çıkarıp bakmaya bile cesaret edilemeyen, duvarlar arasına hapsedilmiş dünyalardır. Türkiye'de siyasi mahkümların varlığının devam etmesi, hapishanelerin zuladan sık sık çıkarılmasını gerektirir. özellikle sol/sosyalist hareketlerin tarihlerinde hapishanede geçirilen dönemler üzerine devasa bir ‘güzelleme' külliyatı oluşturulmuştur. Ama buna mukabil bilhassa son dönemlerde sol/sosyalist hareketler “dışarıdaki” seslerini yitirmeye başladıklarında, seslerini “içeriden” daha gür çıkartmaya, iradelerini ve politik hatlarının doğruluğunu koruduklarını göstermeye yönelirler. Bunun getirdiği sonuç daha fazla içine kapanmak, kapandıkça da o iradeyi zedeleyecek olduğuna hükmedilen unsurları bertaraf etmeye yönelmek olur çoğunlukla. Siyasal ayrışmaların daha çok ‘kadroların' çoğunun “içeride” olduğu dönemlerde yaşanması herhalde rastlantı değildir. Aytekin Yılmaz, İçimizdeki Hapishane: Labirentin Sonu'nda siyasi mahkümluğun ne çetin bir hayat olduğunu anlatırken, “içerideki” hapishanelerin nasıl yaratıldığını, nasıl işlediğini ve mapusların neler yaşadıklarını ders alınması gereken bir insanilikle anlatıyor.

“İçimizdeki Hapishane: Labirentin Sonu, bu derin acılı, ürkütücü trajediyi, onun en yoğun biçimde yansıdığı “siyasi hapishane”lerde yaşamış, bu noktadan çıkış umudunu yitirmeyerek ve o çıkış yolu için vicdanımıza ve aklımıza çağrı yapan bir insanın tanıklığıdır. Bu sorunun dışımızda değil, içimizde, yüreğimiz ve aklımızın bir sorunu olduğunu, burada çözüleceğini bilen ve inanan bir tanıklıktır bu.” -Ömer Laçiner (Arka kapaktan)

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat