#smrgSAHAF İçimizdeki Mevlana -

Stok Kodu:
1199035683
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
150 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2002
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
3. Hamur
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199035683
421770
İçimizdeki Mevlana -
İçimizdeki Mevlana - #smrgSAHAF
0.00
Her şey sahibinden öğrenilir. Aşkın hocası da aşktır ancak. Pası kiri yakan kutsal alevi bulmuştu. Herkesi oraya, o kudsi ateşe davet etti Mevlana. Mecusiyi, Ermeniyi, tevbesini bin kere bozanı, doğruyu ve eğriyi... Onlar oraya farklı libaslarda girdiler, bir olup çıktılar. Bütün bu insanlar kendilerini ayıran dillerini unuttular, yeni ve ortak bir dil buldular. Üzüm demeyi yeniden öğrendiler. Mevlana bir aşk ustasıydı; kırk yumurtayı bir sahanda kaynatıp tek yumurta etmenin sanatını elde etmişti. Bir ney gibiydi; kendinden boşalmış sahibinin soluğuyla dolmuştu. Bir beşer beşeriyetinden ne kadar sıyrılabilirse o kadar sıyrılmıştı kendisinden. Demirdi ama ateşte erimişti, şekerdi ama suda yok olmuştu. Tevazuyu topraktan öğrenmişti, cömertliği çamurdan; insan seçmezliği güneşten bellemişti. Onun için rahmet gibi her tarlaya yağıyor, güneş gibi her bacadan giriyordu. Biliyordu ki Tanrı katında alçak da birdi yüksek de; padişah da aynıydı kul da. O yüzden cümle cihana bir nazarla baktı. (Arka Kapak'tan)
Her şey sahibinden öğrenilir. Aşkın hocası da aşktır ancak. Pası kiri yakan kutsal alevi bulmuştu. Herkesi oraya, o kudsi ateşe davet etti Mevlana. Mecusiyi, Ermeniyi, tevbesini bin kere bozanı, doğruyu ve eğriyi... Onlar oraya farklı libaslarda girdiler, bir olup çıktılar. Bütün bu insanlar kendilerini ayıran dillerini unuttular, yeni ve ortak bir dil buldular. Üzüm demeyi yeniden öğrendiler. Mevlana bir aşk ustasıydı; kırk yumurtayı bir sahanda kaynatıp tek yumurta etmenin sanatını elde etmişti. Bir ney gibiydi; kendinden boşalmış sahibinin soluğuyla dolmuştu. Bir beşer beşeriyetinden ne kadar sıyrılabilirse o kadar sıyrılmıştı kendisinden. Demirdi ama ateşte erimişti, şekerdi ama suda yok olmuştu. Tevazuyu topraktan öğrenmişti, cömertliği çamurdan; insan seçmezliği güneşten bellemişti. Onun için rahmet gibi her tarlaya yağıyor, güneş gibi her bacadan giriyordu. Biliyordu ki Tanrı katında alçak da birdi yüksek de; padişah da aynıydı kul da. O yüzden cümle cihana bir nazarla baktı. (Arka Kapak'tan)
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat