#smrgKİTABEVİ İçimizdeki Şiddet: Ruhsaldan Toplumsala Şiddet Görüngüleri -
İstanbul Psikanaliz Eğitim, Araştırma ve Geliştirme Derneği (Psike İstanbul) tarafından düzenlenen "İçimizdeki Şiddet, İçinde Yaşadığımız Şiddet" başlıklı sempozyumdaki sunumların yazılı hale getirilmesi ile ortaya çıkan bu kitapta psikanalitik kuram ve uygulamalardan yola çıkarak şiddet ve ruhsallık ilişkisi hakkında farklı tartışmaları sanat, tarih ve güncel meseleler eşliğinde takip edeceksiniz.
Biliyoruz ki tekrarlayan travmalar ruhsallığın temsil etme ve ilişki kurma yetisine saldırır. Yalnızlaşmamak, kendiliğimizle ve birbirimizle bağlarımızı yitirmemek için düşünmeye, çalışmaya ve üretmeye devam etmemiz gerekiyor. Bedenlerimizde, günlük yaşantımızda hissettiğimiz ve geleceğimizi ipotek altına almaya çalışan şiddet karşısında ruhumuzu koruyabilmenin başka yolu yok. Seans odalarımız elle tutulur gerçeklikte bir dış dünya şiddeti ile çevrelenmişken psikanalistler olarak hem odanın içinde, hem dışarıda bir anlam bulma gayreti içindeyiz. - Pınar Limnili
Analitik çalışmada, analistin nefreti kapsama ve keşif kapasitesinin büyük önem arz ettiği kabul edilmektedir. Toplumdaki yıkıcılık ve bunun terörizm ve siyasi baskı edimlerindeki temsiliyeti göz önünde bulundurulduğunda, kapsayıcılık kuvvetlerinin neler olabileceğini araştırmak gerekir. İstikrarlı ve olgun bir demokrasinin önemli bir kapsayıcılık etkeni olduğu aşikârdır; ne var ki toplumun normal yapılarının ilkel durumlara indirgendiği şartlarda da bu kuvvetler makul olarak desteklenmelidir... - Nicholas Temple
W. Benjamin "tarihçi"nin anlatımı ile "gerçekleşmiş"in hatırlanması arasında bir fark gözetir. Tarihçilik anlatımı, geçmiş olayların, duygulanımlardan arındırılmış standart bir versiyonunu kurar. Buna zıt olarak gerçekleşmişin hatırlanması ise, susturulmuş ve muzafferler tarafından aklanmış olsa bile geçmişin duygusal bir biçimde geri gelmesidir. Mesafeli anlatımın belleği hâlihazırda var olan düşünme biçimlerini güçlendirmeye, âdeta onay dilenerek hizmet ederken, yeni fikir ancak ve ancak gerçekleşmişin hatırlanmasıyla doğabilir; böylece geçmişten gelen, sessiz ama konuyla ilişkili bir şey nihayet anlaşılırlık kazanır... - Irène Nigolian
İstanbul Psikanaliz Eğitim, Araştırma ve Geliştirme Derneği (Psike İstanbul) tarafından düzenlenen "İçimizdeki Şiddet, İçinde Yaşadığımız Şiddet" başlıklı sempozyumdaki sunumların yazılı hale getirilmesi ile ortaya çıkan bu kitapta psikanalitik kuram ve uygulamalardan yola çıkarak şiddet ve ruhsallık ilişkisi hakkında farklı tartışmaları sanat, tarih ve güncel meseleler eşliğinde takip edeceksiniz.
Biliyoruz ki tekrarlayan travmalar ruhsallığın temsil etme ve ilişki kurma yetisine saldırır. Yalnızlaşmamak, kendiliğimizle ve birbirimizle bağlarımızı yitirmemek için düşünmeye, çalışmaya ve üretmeye devam etmemiz gerekiyor. Bedenlerimizde, günlük yaşantımızda hissettiğimiz ve geleceğimizi ipotek altına almaya çalışan şiddet karşısında ruhumuzu koruyabilmenin başka yolu yok. Seans odalarımız elle tutulur gerçeklikte bir dış dünya şiddeti ile çevrelenmişken psikanalistler olarak hem odanın içinde, hem dışarıda bir anlam bulma gayreti içindeyiz. - Pınar Limnili
Analitik çalışmada, analistin nefreti kapsama ve keşif kapasitesinin büyük önem arz ettiği kabul edilmektedir. Toplumdaki yıkıcılık ve bunun terörizm ve siyasi baskı edimlerindeki temsiliyeti göz önünde bulundurulduğunda, kapsayıcılık kuvvetlerinin neler olabileceğini araştırmak gerekir. İstikrarlı ve olgun bir demokrasinin önemli bir kapsayıcılık etkeni olduğu aşikârdır; ne var ki toplumun normal yapılarının ilkel durumlara indirgendiği şartlarda da bu kuvvetler makul olarak desteklenmelidir... - Nicholas Temple
W. Benjamin "tarihçi"nin anlatımı ile "gerçekleşmiş"in hatırlanması arasında bir fark gözetir. Tarihçilik anlatımı, geçmiş olayların, duygulanımlardan arındırılmış standart bir versiyonunu kurar. Buna zıt olarak gerçekleşmişin hatırlanması ise, susturulmuş ve muzafferler tarafından aklanmış olsa bile geçmişin duygusal bir biçimde geri gelmesidir. Mesafeli anlatımın belleği hâlihazırda var olan düşünme biçimlerini güçlendirmeye, âdeta onay dilenerek hizmet ederken, yeni fikir ancak ve ancak gerçekleşmişin hatırlanmasıyla doğabilir; böylece geçmişten gelen, sessiz ama konuyla ilişkili bir şey nihayet anlaşılırlık kazanır... - Irène Nigolian