Elinden şarabı hiç düşürmeksizin antik çağlardan günümüze şarabın hikâyesini anlatıyor bizlere. Ama daha önce duyduklarımıza hiç benzemiyor bu hikâye: Hem Antik Yunan'dan İslam coğrafyasına kadar çeşitli medeniyetlerde şarabın oynadığı rolü ortaya koyuyor, hem de Ortadoğu'dan Fransa'ya, Güney Amerika'dan Avustralya'ya kadar, dünyanın dört bir yanından şarabın özgün tarihini anlatıyor, toprağın ve bağların kokusunu taşıyor bize. Şimdi, Scruton gibi, biz de Hayyam'a bırakalım sözü: "Dünya dertleri zehir, şarap da panzehir".
Elinden şarabı hiç düşürmeksizin antik çağlardan günümüze şarabın hikâyesini anlatıyor bizlere. Ama daha önce duyduklarımıza hiç benzemiyor bu hikâye: Hem Antik Yunan'dan İslam coğrafyasına kadar çeşitli medeniyetlerde şarabın oynadığı rolü ortaya koyuyor, hem de Ortadoğu'dan Fransa'ya, Güney Amerika'dan Avustralya'ya kadar, dünyanın dört bir yanından şarabın özgün tarihini anlatıyor, toprağın ve bağların kokusunu taşıyor bize. Şimdi, Scruton gibi, biz de Hayyam'a bırakalım sözü: "Dünya dertleri zehir, şarap da panzehir".