"Ankara Merkez Cezaevi'nde hummalı bir hazırlık vardı. Her şeyin çok gizli tutulması emri ilgili birimlere ulaşmıştı... Cezaevi müdürü infaz İçin bir İmam ile bir cellat bulmuştu... infaz sonunda, imama 300, cellata 500 lira ödenecekti... Üzerinde Harbiye rozetinin takılı olduğu siyah dik yakalı kazağını, gri pantolonunu giydi, yanındakilerle birlikte cezaevi müdürünün odasına kararlı adımlarla yürüdü, beyaz idam gömleğim giydi... İnfaz yerine giderken de aynı soğukkanlılık içindeydi. Darağacına doğru hızlı adımlarla yürüdü, sehpaya çıktı... Cellata, "Kendi işimi kendim görürüm" dedi ve "memleket için hayırlı olsun..." diye bağırdıktan sonra ayağının altındaki sandalyeyi tekmeledi... Saat 02.55'i gösteriyordu..." (Arka kapaktan)
"Ankara Merkez Cezaevi'nde hummalı bir hazırlık vardı. Her şeyin çok gizli tutulması emri ilgili birimlere ulaşmıştı... Cezaevi müdürü infaz İçin bir İmam ile bir cellat bulmuştu... infaz sonunda, imama 300, cellata 500 lira ödenecekti... Üzerinde Harbiye rozetinin takılı olduğu siyah dik yakalı kazağını, gri pantolonunu giydi, yanındakilerle birlikte cezaevi müdürünün odasına kararlı adımlarla yürüdü, beyaz idam gömleğim giydi... İnfaz yerine giderken de aynı soğukkanlılık içindeydi. Darağacına doğru hızlı adımlarla yürüdü, sehpaya çıktı... Cellata, "Kendi işimi kendim görürüm" dedi ve "memleket için hayırlı olsun..." diye bağırdıktan sonra ayağının altındaki sandalyeyi tekmeledi... Saat 02.55'i gösteriyordu..." (Arka kapaktan)