1199151603
537762
https://www.simurgkitabevi.com/ihvan-i-safa-risaleleri-cilt-2
İhvan-ı Safa Risaleleri Cilt: 2 - #smrgKİTABEVİ
0.00
İhvan-ı safa Risaleleri'nin bu cildinde değişik yönleriyle Cisimsel-Doğal Bilimler üzerinde durulmaktadır. Doğal bilimlerin kendi ilgi ve çalışma alanları dahilinde olduğu ifade edilerek, bu bilimlerin temelini, madde, suret, hareket, zaman, mekan ve bunların birbiriyle ilişkisinin oluşturduğu hatırlatılmaktadır. Birinci risalede, bu beş temel unsur değişik açılardan ele alınmaktadır. İkinci risale, "ahlakın olgunlaştırılması konusunda sema ve alem" adını taşımaktadır. Burada, hava, ateş, toprak ve su gibi kadim felsefede evreni oluşturduğu düşünülen dört ana unsur (anasır-ı erba'a) üzerinde durulmaktadır. Burada insan ve evren arasında çok yönlü bir karşılaştırma yapılarak evrenin insanın büyütülmüş hali olduğu ileri sürülmektedir. Ayrıca kürelerin oluşumuna da geniş yer verilir. "Oluş ve bozuluş" adını taşıyan üçüncü risalede, ay altı alemdeki doğal cisimler, bunların sayıları, düzenleri gibi konular ele alınır. Burada cennet ve cehennemin mahiyeti hakkında ilginç yaklaşımlar sergilenir. Cennetin ruhlar alemi olduğu, cehennemin ise devamlı oluş ve bozuluşa uğrayan ay altı alemdeki cicimler alemi olduğu iddia edilir. Dördüncü risalede meteoroloji üzerinde durulmakta ve meteorolojik olaylar, özellikle sıcaklık ve soğukluk değişik yönlerden ele alınmaktadır. Burada yağmurun gökteki bir denizden aktığı şeklindeki iddianın asılsızlığı ortaya konulmaktadır. Maddenin oluşumunu ele alan beşinci risalede, maddeyi oluşturan, tasarlayan ve biçimlendiren gücün Tanrı olduğu hatırlatılmaktadır. Altıncı risalede tabiatın mahiyeti üzerinde durulmaktadır. Tabiatın, külli-feleki nefsin gücü olduğu ve bu gücün ay altı alemdeki bütün cisimlere nüfuz ettiği ifade edilmektedir. Gezegenlerin sınırları ayrı ayrı ele alınmaktadır. Bitkilere ayrılan yedinci risalenin amacı, bitki cinslerini, onların yaratılma ve gelişme niteliklerini göstermek, yine onların şekil, renk, tat ve koku açısından çeşitli türlere ayrılmasının; yapraklarının, çiçeklerinin, tohumlarının, çekirdeklerinin, büyümelerinin, köklerinin, dallarının ve gövdelerinin farklı olmasının sebeplerini ortaya koymaktır. Sekizinci risale, doğal cisimlerden sayılan hayvanlar, hayvan türleri ve yaratılış şekillerine tahsis edilmiştir. Bu risalede, hayvanların yaratılış şekli, oluşum, gelişim ve büyümelerinin başlangıcı, cinslerinin miktarı, türleri, tabiatları, özellikleri ve huy farklılıklarından bir kısmını anlatmak ve son hayvan mertebesinin ilk insan mertebesine ve son insan mertebesinin hava, felekler ve gök tabakaları sakinleri olan meleklerin ilk tabakasına bitişik olduğu üzerinde durulmaktadır. Burada insan ve hayvan arasındaki ilişkiler anlatılırken neredeyse bütün hayvanlar konuşturularak ilginç fabıllara yer verilmektedir. Dokuzuncu risale, insan bedeninin oluşum ve gelişim serüvenini ele almaktadır. Bu risalenin amacı, canlıların cinslerini, kaç çeşit olduklarını, görünüş ve tabiatlarının farklı farklı oluşlarını açıklamaktır. Duyu ve duyum konusuna ayrılan onuncu risalede, duyu organları ve fonksiyonları üzerinde durulmakta, bilgi kaynakları üçle sınırlanarak bunların, beş duyu, akıl ve burhan yolu olduğu anlatılmaktadır. İlk iki yolun bütün insanlara, üçüncü yolun ise özel insanlara ait olduğu belirtilmektedir. Spermin ana rahmine düşmesine ayrılan onbirinci risalede, yedi yıldızın nutfeye (sperm) ve cenine etkilerini adım adım, ay ay anlatılmaktadır. İnsanın küçük evren olduğu tezinin işlendiği onikinci risalede, insandaki bütün özelliklerin evrende var olduğu iddia edilerek birebir karşılaştırmalar yapılmaktadır.
İhvan-ı safa Risaleleri'nin bu cildinde değişik yönleriyle Cisimsel-Doğal Bilimler üzerinde durulmaktadır. Doğal bilimlerin kendi ilgi ve çalışma alanları dahilinde olduğu ifade edilerek, bu bilimlerin temelini, madde, suret, hareket, zaman, mekan ve bunların birbiriyle ilişkisinin oluşturduğu hatırlatılmaktadır. Birinci risalede, bu beş temel unsur değişik açılardan ele alınmaktadır. İkinci risale, "ahlakın olgunlaştırılması konusunda sema ve alem" adını taşımaktadır. Burada, hava, ateş, toprak ve su gibi kadim felsefede evreni oluşturduğu düşünülen dört ana unsur (anasır-ı erba'a) üzerinde durulmaktadır. Burada insan ve evren arasında çok yönlü bir karşılaştırma yapılarak evrenin insanın büyütülmüş hali olduğu ileri sürülmektedir. Ayrıca kürelerin oluşumuna da geniş yer verilir. "Oluş ve bozuluş" adını taşıyan üçüncü risalede, ay altı alemdeki doğal cisimler, bunların sayıları, düzenleri gibi konular ele alınır. Burada cennet ve cehennemin mahiyeti hakkında ilginç yaklaşımlar sergilenir. Cennetin ruhlar alemi olduğu, cehennemin ise devamlı oluş ve bozuluşa uğrayan ay altı alemdeki cicimler alemi olduğu iddia edilir. Dördüncü risalede meteoroloji üzerinde durulmakta ve meteorolojik olaylar, özellikle sıcaklık ve soğukluk değişik yönlerden ele alınmaktadır. Burada yağmurun gökteki bir denizden aktığı şeklindeki iddianın asılsızlığı ortaya konulmaktadır. Maddenin oluşumunu ele alan beşinci risalede, maddeyi oluşturan, tasarlayan ve biçimlendiren gücün Tanrı olduğu hatırlatılmaktadır. Altıncı risalede tabiatın mahiyeti üzerinde durulmaktadır. Tabiatın, külli-feleki nefsin gücü olduğu ve bu gücün ay altı alemdeki bütün cisimlere nüfuz ettiği ifade edilmektedir. Gezegenlerin sınırları ayrı ayrı ele alınmaktadır. Bitkilere ayrılan yedinci risalenin amacı, bitki cinslerini, onların yaratılma ve gelişme niteliklerini göstermek, yine onların şekil, renk, tat ve koku açısından çeşitli türlere ayrılmasının; yapraklarının, çiçeklerinin, tohumlarının, çekirdeklerinin, büyümelerinin, köklerinin, dallarının ve gövdelerinin farklı olmasının sebeplerini ortaya koymaktır. Sekizinci risale, doğal cisimlerden sayılan hayvanlar, hayvan türleri ve yaratılış şekillerine tahsis edilmiştir. Bu risalede, hayvanların yaratılış şekli, oluşum, gelişim ve büyümelerinin başlangıcı, cinslerinin miktarı, türleri, tabiatları, özellikleri ve huy farklılıklarından bir kısmını anlatmak ve son hayvan mertebesinin ilk insan mertebesine ve son insan mertebesinin hava, felekler ve gök tabakaları sakinleri olan meleklerin ilk tabakasına bitişik olduğu üzerinde durulmaktadır. Burada insan ve hayvan arasındaki ilişkiler anlatılırken neredeyse bütün hayvanlar konuşturularak ilginç fabıllara yer verilmektedir. Dokuzuncu risale, insan bedeninin oluşum ve gelişim serüvenini ele almaktadır. Bu risalenin amacı, canlıların cinslerini, kaç çeşit olduklarını, görünüş ve tabiatlarının farklı farklı oluşlarını açıklamaktır. Duyu ve duyum konusuna ayrılan onuncu risalede, duyu organları ve fonksiyonları üzerinde durulmakta, bilgi kaynakları üçle sınırlanarak bunların, beş duyu, akıl ve burhan yolu olduğu anlatılmaktadır. İlk iki yolun bütün insanlara, üçüncü yolun ise özel insanlara ait olduğu belirtilmektedir. Spermin ana rahmine düşmesine ayrılan onbirinci risalede, yedi yıldızın nutfeye (sperm) ve cenine etkilerini adım adım, ay ay anlatılmaktadır. İnsanın küçük evren olduğu tezinin işlendiği onikinci risalede, insandaki bütün özelliklerin evrende var olduğu iddia edilerek birebir karşılaştırmalar yapılmaktadır.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.