Başkanlık sistemiyle türkiye daha hızlı büyür mü? - Turan Subaşat
Syriza: yunanistan değil, kapitalizm kurtuldu - İzzettin Önder
Genel sağlık sigortası - Cem Başlevent
1930'lardan 2000'lere: sanayileşme toplumsal hedef olmaktan çıkıyor - B. Ali Eşiyok
Sanayide enflasyon: ortalamanın altındaki ve üstündeki sektörler - Mustafa Sönmez
Yığınlaşma ekonomileri ekseninde iktisadi yakınlık türleri ve ağyapılar - Burcu Türkcan
Türkiye tarımına bakmak - Kenan Mortan
Dinlerin faize bakışı - Fatih Vural
Açık arttırmalar ve açık arttırmalarda teorik beklentilerden sapmalar - Mürüvvet Büyükboyacı
Türkiye ekonomisinin serencamında bir iktisatçı: prof. dr. İlker Parasız - Ali Arı
Saygın bir ortadoğu tarihçisi bernard lewis'in tarih notları - Osman Arolat
Operadaki hayalet - Levent Özübek
Türkiye Ocak ayını, ekonomide Cumhurbaşkanı-Hükümet Bloku ve TCMB arasındaki faiz tartışması ile geçirdi diyebiliriz. Tartışma artık bir fiyatın, yani faiz oranın ne olacağı noktasını aştı. Gelinen noktada TCMB'nin bağımsızlığı sorgulanır hale geldi. Bu oldukça tehlikeli bir gelişme, çünkü ekonomide kurumsal yapıların çökmesi, enflasyondan da, işsizlikten de daha fazla yıkım yaratıyor. Faiz tartışmasına ilişkin Erinç Yeldan'ın saptamalarını Dergide bulacaksınız.
Ocak ayında Başkanlık sistemi ve seçim barajı tartışılan diğer konular oldu. Başkanlık sistemini ve barajı savunanların ortak gerekçeleri koalisyonların başarısız olduğu savı. Turan Subaşat bunun doğru olmayan bir “mit” olduğunu İTD'nin 37 sayısında yazmıştı. Kendisinden rica ettik, bir kere daha bu yanlış “mit” üzerine yazdı.
Yunanistan'da Syriza Partisi başarılı oldu, seçimi kazandı. Türkiye dahil birçok ülkede Sol Kesimde heyecan yarattılar. Syriza Hareketini nedenlerini ve ulaştığı başarının olası sonuçlarını İzzetttin Önder'in değerlendirmesi ile sunuyoruz.
Türkiye'de işsizlik artıyor. Ancak istihdam yaratmak için yapısal önlemler almak yerine, gündelik düzenlemeleri ile idare ediliyor. Özellikle kayıtlı işçi ve işveren kesimi ciddi bir yükü (prim) sırtlamış durumda. Cem Başlevent'in makalesi konuyu tüm çıplaklığı ile ortaya koyuyor.
Mustafa Sönmez, uzun zamandır yazılarına ara vermişti. Bu sayı ile yeniden aramızda. Tekrar hoş geldiniz diyorum.
Ben burada birkaç yazıdan bahsettim. Diğer yazıların da ilginizi çekeceğini umuyorum. Destek veren yazarlarımıza teşekkür ediyorum.
Sevgiyle ve okuyarak kalın.
Başkanlık sistemiyle türkiye daha hızlı büyür mü? - Turan Subaşat
Syriza: yunanistan değil, kapitalizm kurtuldu - İzzettin Önder
Genel sağlık sigortası - Cem Başlevent
1930'lardan 2000'lere: sanayileşme toplumsal hedef olmaktan çıkıyor - B. Ali Eşiyok
Sanayide enflasyon: ortalamanın altındaki ve üstündeki sektörler - Mustafa Sönmez
Yığınlaşma ekonomileri ekseninde iktisadi yakınlık türleri ve ağyapılar - Burcu Türkcan
Türkiye tarımına bakmak - Kenan Mortan
Dinlerin faize bakışı - Fatih Vural
Açık arttırmalar ve açık arttırmalarda teorik beklentilerden sapmalar - Mürüvvet Büyükboyacı
Türkiye ekonomisinin serencamında bir iktisatçı: prof. dr. İlker Parasız - Ali Arı
Saygın bir ortadoğu tarihçisi bernard lewis'in tarih notları - Osman Arolat
Operadaki hayalet - Levent Özübek
Türkiye Ocak ayını, ekonomide Cumhurbaşkanı-Hükümet Bloku ve TCMB arasındaki faiz tartışması ile geçirdi diyebiliriz. Tartışma artık bir fiyatın, yani faiz oranın ne olacağı noktasını aştı. Gelinen noktada TCMB'nin bağımsızlığı sorgulanır hale geldi. Bu oldukça tehlikeli bir gelişme, çünkü ekonomide kurumsal yapıların çökmesi, enflasyondan da, işsizlikten de daha fazla yıkım yaratıyor. Faiz tartışmasına ilişkin Erinç Yeldan'ın saptamalarını Dergide bulacaksınız.
Ocak ayında Başkanlık sistemi ve seçim barajı tartışılan diğer konular oldu. Başkanlık sistemini ve barajı savunanların ortak gerekçeleri koalisyonların başarısız olduğu savı. Turan Subaşat bunun doğru olmayan bir “mit” olduğunu İTD'nin 37 sayısında yazmıştı. Kendisinden rica ettik, bir kere daha bu yanlış “mit” üzerine yazdı.
Yunanistan'da Syriza Partisi başarılı oldu, seçimi kazandı. Türkiye dahil birçok ülkede Sol Kesimde heyecan yarattılar. Syriza Hareketini nedenlerini ve ulaştığı başarının olası sonuçlarını İzzetttin Önder'in değerlendirmesi ile sunuyoruz.
Türkiye'de işsizlik artıyor. Ancak istihdam yaratmak için yapısal önlemler almak yerine, gündelik düzenlemeleri ile idare ediliyor. Özellikle kayıtlı işçi ve işveren kesimi ciddi bir yükü (prim) sırtlamış durumda. Cem Başlevent'in makalesi konuyu tüm çıplaklığı ile ortaya koyuyor.
Mustafa Sönmez, uzun zamandır yazılarına ara vermişti. Bu sayı ile yeniden aramızda. Tekrar hoş geldiniz diyorum.
Ben burada birkaç yazıdan bahsettim. Diğer yazıların da ilginizi çekeceğini umuyorum. Destek veren yazarlarımıza teşekkür ediyorum.
Sevgiyle ve okuyarak kalın.