Öte yandan ülkemizdeki iletişim araştırmaların durumu da pek parlak gözükmüyor. Araştırmaların sayısı bir yana, kapsadığı alanların da yeteri kadar çeşitlenmiş olmadığını söylemek mümkün. İletişim araçlarının çıktılarına (içerik) ve gerçeklikten koparılmış abartılı bir “kültürün önceliği” yaklaşımıyla kimlik siyasetine odaklandığı günümüzde, çokdisiplinli yaklaşımlar her zamankinden daha fazla önem taşıyor.
Elinizdeki kitap altı araştırmacının birbirini tamamlayan 13 araştırma makalesinden oluşuyor. Bu makalelerin bir bölümü hem neoklasik iktisadın hem de diğer ekonomi-politik yaklaşımların iletişim ağlarına ilişkin kavramlarını tanıtıyor. İletişim ağları, kitle iletişim araçları ve etkileşimli yeni medyaların (telekomünikasyon, bilgisayar ağları gibi) yöndeşmesi bağlamında “geleneksel” ve “yeni medyayı” kapsamaktadır. Makalelerin bir bölümü de bu kavramlarla Dünya'daki ve ülkemizdeki somut görgül malzeme arasında bağ kurmaya çalışıyor. Hiç kuşkusuz iletişim ağları dediğimiz zaman bu kavramın içine giren tüm unsurlar kitapta kapsanmıyor. Örneğin, iletişim ağlarını mümkün kılan donanım sektörlerinin bir bölümü kitabın içinde yok. Basılı medya ve sinema filmlerinin olmadığı gibi... Boşlukta kalan alanlar araştırmacılarını bekliyor.
Öte yandan ülkemizdeki iletişim araştırmaların durumu da pek parlak gözükmüyor. Araştırmaların sayısı bir yana, kapsadığı alanların da yeteri kadar çeşitlenmiş olmadığını söylemek mümkün. İletişim araçlarının çıktılarına (içerik) ve gerçeklikten koparılmış abartılı bir “kültürün önceliği” yaklaşımıyla kimlik siyasetine odaklandığı günümüzde, çokdisiplinli yaklaşımlar her zamankinden daha fazla önem taşıyor.
Elinizdeki kitap altı araştırmacının birbirini tamamlayan 13 araştırma makalesinden oluşuyor. Bu makalelerin bir bölümü hem neoklasik iktisadın hem de diğer ekonomi-politik yaklaşımların iletişim ağlarına ilişkin kavramlarını tanıtıyor. İletişim ağları, kitle iletişim araçları ve etkileşimli yeni medyaların (telekomünikasyon, bilgisayar ağları gibi) yöndeşmesi bağlamında “geleneksel” ve “yeni medyayı” kapsamaktadır. Makalelerin bir bölümü de bu kavramlarla Dünya'daki ve ülkemizdeki somut görgül malzeme arasında bağ kurmaya çalışıyor. Hiç kuşkusuz iletişim ağları dediğimiz zaman bu kavramın içine giren tüm unsurlar kitapta kapsanmıyor. Örneğin, iletişim ağlarını mümkün kılan donanım sektörlerinin bir bölümü kitabın içinde yok. Basılı medya ve sinema filmlerinin olmadığı gibi... Boşlukta kalan alanlar araştırmacılarını bekliyor.