Okulda eğitimcilerin, aile de ebeveynlerin ve öteki toplumsal kontrol (sosyalizasyon) ajanlarının öğrettikleri-aşıladıklarının tam tersini ön plana çıkartıp aşılayarak, özellikle çocukları ve gençleri çelişkiler içine sürükleyebilmektedir. Bunlar da, toplumun mevcut değer ve normlarından sapma olarak tanımladığımız sapkın davranışları körükleyip arttırıcı bir etki yapabilmektedir. Bütün bu olup-bitenler ise bireyler arası ilişkileri düzenleyen toplumsal değerleri, normları, davranış kalıplarını yıpratarak, hatta yok ederek toplumun ve kültürün, varlığını ve geleceğini tehdit edici sonuçlara yol açabilmektedir. Hal böyle olunca medya araçları, emin ve ehil olmayan ellerde, bir anda milyonları beyninden ve kalbinden vurabilecek güçte bir silaha da dönüşebilir.
Çalışmanın temel amacı bu çok boyutlu ve iki yanı keskin bıçak medya ve iletişim olgularını, sosyolojik açıdan incelemektir. Bu çalışma başta sosyologlar ve sosyoloji bölümü öğrencileri olmak üzere, iletişimciler ve iletişim fakültesi öğrencilerine, eğitimciler ve eğitim fakültesi öğrencilerine, iktisadi ve idari bilimler fakültelerinin ilgili bölümlerinde görev yapan akademisyenler ve öğrencilerine medya-iletişim-toplum üçlüsü konusunda, aşırı akademik analizlere kaçmayan sosyolojik bilgiler sunmayı hedeflemektedir.
Çalışmada teorik bilgilerin yanı sıra, uygulamalı bazı araştırma sonuçlarına da yer verilerek, medya-iletişim konusunda yapılabilecek çalışmalara da ışık tutabilecek şekilde zenginleştirilmiştir. Böylece bu kitap, sosyal bilimler ile şöyle ya da böyle bir ilişkisi olanların ve medya-iletişim-toplum konuları ile ilgilenen herkesin, kendi ihtiyaçları doğrultusunda bir şeyler bulabileceği bir çalışmaya dönüştürülmüştür.