#smrgKİTABEVİ İletişimde Sosyal Medya - Sosyal Medyada Etkileşim -

Editör:
Özlem Oğuzhan
Kapak Tasarım:
Şahan Yatarkalkmaz
Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Ceylan Matbaa
Dizi Adı:
Medya Kitaplığı
ISBN-10:
6054979318
Stok Kodu:
1199174423
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
278 s.
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
0,00
1199174423
560539
İletişimde Sosyal Medya - Sosyal Medyada Etkileşim -
İletişimde Sosyal Medya - Sosyal Medyada Etkileşim - #smrgKİTABEVİ
0.00
YAZARLAR Özlem Oğuzhan, Besim F. Dellaloğlu, Bünyamin Bezci, Güncel Önkal, Ender Gündüzlü, Gülüm Şener, Oğuz Kuş, Gönül Eda Özgül, Selva Ersöz Karakulakoğlu, Müge Demir, Özge Uğurlu, Mehmet Yakın, Övünç Meriç, Emirhan Emre

Cebimize hatta gözlüğümüze kadar girmiş olan yeni medya ve uygulamaları, geçmişe oranla bizi çepe çevre sarmış, gerçeği arttırmıştır. Dolayısıyla düşünme ve eylemenin imkanı bu istilada daha da daralırken; daha çok laflamanın, gözetlemenin, teşhirin, popülizmin kapıları ardına kadar açılmıştır: “Kendini yayınla!”
***
Sosyal medya üzerine akademik çalışma yapmak göründüğü kadar kolay bir iş değil. “Olan” ve “olması gereken” üzerinden düşününce meseleyi değil çözmek, anlamak dahi gerçekten zor. Sosyal medyanın yaşamın neredeyse her anına temas etmesi, cepte hatta gözlükte kullanıcısının her an yanında olması nedeniyle ele alınan meseleleri çerçevelemek hiç de kolay değil. Bu zorluğun bir boyutu yeni iletişim teknolojilerinin hızlı tüketimi ve aşırı içerik üretimiyken, diğeri Zygmunt Bauman'ın akışkanlıkla tanımladığı modernitede bu araçların yaşamın akışını dolayımlayan, belirleyen, yönlendiren bir işlevi olması. Bu yüzden özellikle sosyal medya, temel amacı sosyal olguları ve süreçleri anlamak olan sosyal bilimci için elde tutulması, sınırlandırılması ve tanımlanması oldukça güç bir alan. Tam da bu nedenlerden dolayı sosyal medyanın tek bir disiplinin kapsamında çalışılması ve değerlendirilmesi neredeyse mümkün değil.

İletişim bilimlerinin birikimini eksen tutarak, başta siyaset bilimi, sosyoloji, psikoloji gibi disiplinlerin hep birlikte düşünebileceği disiplinlerarası bir alanı gerektirmekte. Yine aynı nedenlerden ötürü sosyal medya, klasik disiplinlerin sınır(-lılık)larını ve güncel sorunlarını tartışmaya açmak için önemli bir zemin sunuyor. Bu karşılıklı akışkanlık ya da yurtsuzluk iki tarafı içiçe geçiriyor. Mesele “arkadaşlarla çekilmiş bir kendi çekim (selfie) yayınlamak”tan çok daha karmaşık. Diğer yandan büyük toplumsal dönüşümlere yerinden kalkmadan, “bir tıkla” tanık ya da dahil olmak bir o kadar kolay. - Özlem Oğuzhan

YAZARLAR Özlem Oğuzhan, Besim F. Dellaloğlu, Bünyamin Bezci, Güncel Önkal, Ender Gündüzlü, Gülüm Şener, Oğuz Kuş, Gönül Eda Özgül, Selva Ersöz Karakulakoğlu, Müge Demir, Özge Uğurlu, Mehmet Yakın, Övünç Meriç, Emirhan Emre

Cebimize hatta gözlüğümüze kadar girmiş olan yeni medya ve uygulamaları, geçmişe oranla bizi çepe çevre sarmış, gerçeği arttırmıştır. Dolayısıyla düşünme ve eylemenin imkanı bu istilada daha da daralırken; daha çok laflamanın, gözetlemenin, teşhirin, popülizmin kapıları ardına kadar açılmıştır: “Kendini yayınla!”
***
Sosyal medya üzerine akademik çalışma yapmak göründüğü kadar kolay bir iş değil. “Olan” ve “olması gereken” üzerinden düşününce meseleyi değil çözmek, anlamak dahi gerçekten zor. Sosyal medyanın yaşamın neredeyse her anına temas etmesi, cepte hatta gözlükte kullanıcısının her an yanında olması nedeniyle ele alınan meseleleri çerçevelemek hiç de kolay değil. Bu zorluğun bir boyutu yeni iletişim teknolojilerinin hızlı tüketimi ve aşırı içerik üretimiyken, diğeri Zygmunt Bauman'ın akışkanlıkla tanımladığı modernitede bu araçların yaşamın akışını dolayımlayan, belirleyen, yönlendiren bir işlevi olması. Bu yüzden özellikle sosyal medya, temel amacı sosyal olguları ve süreçleri anlamak olan sosyal bilimci için elde tutulması, sınırlandırılması ve tanımlanması oldukça güç bir alan. Tam da bu nedenlerden dolayı sosyal medyanın tek bir disiplinin kapsamında çalışılması ve değerlendirilmesi neredeyse mümkün değil.

İletişim bilimlerinin birikimini eksen tutarak, başta siyaset bilimi, sosyoloji, psikoloji gibi disiplinlerin hep birlikte düşünebileceği disiplinlerarası bir alanı gerektirmekte. Yine aynı nedenlerden ötürü sosyal medya, klasik disiplinlerin sınır(-lılık)larını ve güncel sorunlarını tartışmaya açmak için önemli bir zemin sunuyor. Bu karşılıklı akışkanlık ya da yurtsuzluk iki tarafı içiçe geçiriyor. Mesele “arkadaşlarla çekilmiş bir kendi çekim (selfie) yayınlamak”tan çok daha karmaşık. Diğer yandan büyük toplumsal dönüşümlere yerinden kalkmadan, “bir tıkla” tanık ya da dahil olmak bir o kadar kolay. - Özlem Oğuzhan

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat