#smrgKİTABEVİ İmajın Hissi: Yeni Türkiye Sineması ve Fenomenoloji - 2022
Kondisyon:
Yeni
Basıldığı Matbaa:
Dizi Adı:
Sinema
ISBN-10:
9789755539591
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
216
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
255,00
Havale/EFT ile:
247,35
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199206009
592404
https://www.simurgkitabevi.com/imajin-hissi-yeni-turkiye-sinemasi-ve-fenomenoloji-2022
İmajın Hissi: Yeni Türkiye Sineması ve Fenomenoloji - 2022 #smrgKİTABEVİ
255.00
Bu kitapta, sinemada bedensel deneyimin önemini vurgulayan film-fenomenoloji geleneğine yaslanılarak, "Yeni Türkiye Sineması çok-duyusal ve maddesel bir deneyim sunabilir mi?" sorusundan hareket edilmiştir. İlk olarak, güncel film-fenomenoloji disiplinindeki temel problemler ortaya konularak, izleyicinin bedeninin merkezî bir konuma sahip olduğu ve dolayısıyla filmsel imajı meydana getiren teknik, fiziksel ve foto-kimyasal süreçlerin ihmal edildiği tespit edilmiştir. Ardından Siegfried Kracauer'in maddesel yaklaşımıyla Maurice Merleau-Ponty'nin varoluşçu fenomenolojisi bir araya getirilerek, yeni bir yöntem olarak maddî film-fenomenoloji önerilmiş ve Masumiyet (Zeki Demirkubuz, 1997), Yumurta (Semih Kaplanoğlu, 2007), Şimdiki Zaman (Belmin Söylemez, 2012), Baskın: Karabasan (Can Evrenol, 2015), Bulantı (Zeki Demirkubuz, 2015) ve Kaygı (Ceylan Özgün Özçelik, 2017) filmleri bu yöntemle incelenmiştir. Analizler sonucu bu çalışmada, imajın bedenle kavuşumuyla ete kemiğe bürünen sinemasal deneyimde koklama, dokunma ve tatma duyularının da bir yeri olduğu gösterilmiştir. Film mecrası hem temsilî boyutta hem de kayıt mekanizmasıyla ürettiği belirtisel imajlar sayesinde algımıza, topyekûn bedenimize ve içinde yaşadığımız dünyaya dokunan, çoklu duyusal bir deneyim tesis eder.
Bu kitapta, sinemada bedensel deneyimin önemini vurgulayan film-fenomenoloji geleneğine yaslanılarak, "Yeni Türkiye Sineması çok-duyusal ve maddesel bir deneyim sunabilir mi?" sorusundan hareket edilmiştir. İlk olarak, güncel film-fenomenoloji disiplinindeki temel problemler ortaya konularak, izleyicinin bedeninin merkezî bir konuma sahip olduğu ve dolayısıyla filmsel imajı meydana getiren teknik, fiziksel ve foto-kimyasal süreçlerin ihmal edildiği tespit edilmiştir. Ardından Siegfried Kracauer'in maddesel yaklaşımıyla Maurice Merleau-Ponty'nin varoluşçu fenomenolojisi bir araya getirilerek, yeni bir yöntem olarak maddî film-fenomenoloji önerilmiş ve Masumiyet (Zeki Demirkubuz, 1997), Yumurta (Semih Kaplanoğlu, 2007), Şimdiki Zaman (Belmin Söylemez, 2012), Baskın: Karabasan (Can Evrenol, 2015), Bulantı (Zeki Demirkubuz, 2015) ve Kaygı (Ceylan Özgün Özçelik, 2017) filmleri bu yöntemle incelenmiştir. Analizler sonucu bu çalışmada, imajın bedenle kavuşumuyla ete kemiğe bürünen sinemasal deneyimde koklama, dokunma ve tatma duyularının da bir yeri olduğu gösterilmiştir. Film mecrası hem temsilî boyutta hem de kayıt mekanizmasıyla ürettiği belirtisel imajlar sayesinde algımıza, topyekûn bedenimize ve içinde yaşadığımız dünyaya dokunan, çoklu duyusal bir deneyim tesis eder.
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.