Hüseyin Rauf Bey ile Amiral Gough Calthorpe arasındaki müzakereler yapılırken sıra ondokuzuıncu maddeye gelmiştir. Bu madde; Alman ve Avusturya-Macaristan deniz, kara ve sivil memurlar ile tebaaların en yakın İngiliz ve müttefikleri komutanlarına teslim edilmesini içermektedir.
Amiral Gough Calthorpe bu maddeyi okuduğunda, Hüseyin Rauf Bey çok heyecanlanır. Amiral Gough Calthorpe'a dönerek; bu maddeyi kesinlikle kabul etmeyeceklerini, her şeyden önce bu maddenin insanlığa aykırı olduğunu, Osmanlının bu güne kadar hiçbir dostunu dahi kendi vatanında tutup, kendi elleri ile düşmana teslim etme alçaklığını göstermediğini, söyler. Daha sonra da; böyle yüz kızartıcı harekete girişmektense ölümü tercih edeceğini, bu noktada ısrar edilirse, müzakereye son vererek İstanbul'a dönmeye mecbur kalacağını, açık bir dille anlatır. Amiral Gough Calthorpe ise;
" Ben de bunun mümkün olamayacağı kanaatindeyim" der ve müzakere bu noktada kesilir.
Hüseyin Rauf Bey ile Amiral Gough Calthorpe arasındaki müzakereler yapılırken sıra ondokuzuıncu maddeye gelmiştir. Bu madde; Alman ve Avusturya-Macaristan deniz, kara ve sivil memurlar ile tebaaların en yakın İngiliz ve müttefikleri komutanlarına teslim edilmesini içermektedir.
Amiral Gough Calthorpe bu maddeyi okuduğunda, Hüseyin Rauf Bey çok heyecanlanır. Amiral Gough Calthorpe'a dönerek; bu maddeyi kesinlikle kabul etmeyeceklerini, her şeyden önce bu maddenin insanlığa aykırı olduğunu, Osmanlının bu güne kadar hiçbir dostunu dahi kendi vatanında tutup, kendi elleri ile düşmana teslim etme alçaklığını göstermediğini, söyler. Daha sonra da; böyle yüz kızartıcı harekete girişmektense ölümü tercih edeceğini, bu noktada ısrar edilirse, müzakereye son vererek İstanbul'a dönmeye mecbur kalacağını, açık bir dille anlatır. Amiral Gough Calthorpe ise;
" Ben de bunun mümkün olamayacağı kanaatindeyim" der ve müzakere bu noktada kesilir.