1199023102
409198
https://www.simurgkitabevi.com/inan-kardesim-kazanacagiz
İnan Kardeşim Kazanacağız - #smrgSAHAF
28.00
“Değerli dostum Ataol Behramoğlu için "şiir yolculuğunun kaptanlığına soyunmuş şair" denir...
O, şairlerle, şiirlerle tüm insanlar arasında köprü olmuş, her insana şiiri anlatabilen büyük bir ustadır.
Ataol Ağabey, yaşadığımız salgın sürecinde "Korona günleri bize sağlığımız kadar, zamanın değerliliğini de bir kez daha kanıtladı…" diyerek çok yerinde bir tespitte bulundu.
18 Mart'tan şu satırları yazdığım güne kadar, Ege'deki bir sahil beldesinde, virüse yakalanmamak için gönüllü tecritteyim.
Kurallara uygun bir şekilde sağlığımı koruyup, yaşamımı sürdürmeye çalışırken, köşe yazılarımı da ihmal etmiyorum.
Neredeyse her gün yazıyorum.
İnsanoğlunun karşılaştığı en büyük felaketlerden biri olan Koronavirüs belası konusunda toplumu aydınlatıcı bilgileri paylaşmaya özen gösteriyorum. Bu amaçla ülkemizin değerli bilim insanlarının görüşlerine de yer vermeye çalışıyorum.
Elinizdeki bu kitap, değerli kardeşim, meslektaşım Atilla Köprülüoğlu'nun günlerce uğraşıp bir araya getirdiği o yazılardan oluşuyor.
Bilge; “Hayatın amacı sadece mutlu olmak değildir. İşe yarar, onurlu ve merhametli olmaktır. Yaşadığın sürece bir fark yaratmaktır” der.
Virüs bir yandan ürkütürken, öte yandan da yaşamın, sevdiklerimizin, sevenlerimizin önemini çok daha iyi anlamamızı sağladı.
Yardımlaşmanın, dayanışmanın, birlik ve bütünlüğün de!..
Virüsle süren savaşımızda, Hipokrat yeminine sadık kalarak, canlarını hiçe sayıp, can kurtarmaya çalışan hekimlerimizin insanüstü gayretlerine hayran olduk. Onlara gönüllerimizi açtık, kalplerimizin tüm ödüllerini verdik.
Bu yolda hayatlarından olan sağlık çalışanlarımıza aile bireylerimizden birini kaybetmiş gibi üzüldük…
Covid-19 kurbanı yurttaşlarımızın acısını acımız saydık…
En zor anlarımızda hep yanı başımızda gördüğümüz fedakar, fazilet sahibi eczacılarımızın ve cephenin ön saflarında yer alan diğer meslek grupları temsilcilerinin özverili çabalarını hafızalarımıza hiç silinmemek üzere kaydettik.
Sevgili okurlarım,
İnsan için en değerli şey; hayattır…
Çünkü bir kere verilir insana o hayat!
Hayat aynı zamanda bir görevdir.
“Sağlığımızı korumak, kendimize iyi bakmak, sevdiklerimizle birlikte sağlıklı ve onurlu bir şekilde yaşamak” şeklinde tanımlayabileceğimiz bir görev...
Bu küresel salgın, diğerleri gibi, günün birinde mutlaka sonlanacak.
İşte o gün gelinceye kadar kurallara uymayı, yani sosyal mesafeyi, maske takmayı ve kişisel hijyeni asla ihmal etmeyeceğiz.
Temkini elden bırakmayacağız.
Umudun; insana “en tatlı gelen ve hayata bağlayan şey” olduğunu, umutsuzluğun insana yakışmadığını unutmadan!..” - Uğur Dündar, Eylül 2020, İZMİR
O, şairlerle, şiirlerle tüm insanlar arasında köprü olmuş, her insana şiiri anlatabilen büyük bir ustadır.
Ataol Ağabey, yaşadığımız salgın sürecinde "Korona günleri bize sağlığımız kadar, zamanın değerliliğini de bir kez daha kanıtladı…" diyerek çok yerinde bir tespitte bulundu.
18 Mart'tan şu satırları yazdığım güne kadar, Ege'deki bir sahil beldesinde, virüse yakalanmamak için gönüllü tecritteyim.
Kurallara uygun bir şekilde sağlığımı koruyup, yaşamımı sürdürmeye çalışırken, köşe yazılarımı da ihmal etmiyorum.
Neredeyse her gün yazıyorum.
İnsanoğlunun karşılaştığı en büyük felaketlerden biri olan Koronavirüs belası konusunda toplumu aydınlatıcı bilgileri paylaşmaya özen gösteriyorum. Bu amaçla ülkemizin değerli bilim insanlarının görüşlerine de yer vermeye çalışıyorum.
Elinizdeki bu kitap, değerli kardeşim, meslektaşım Atilla Köprülüoğlu'nun günlerce uğraşıp bir araya getirdiği o yazılardan oluşuyor.
Bilge; “Hayatın amacı sadece mutlu olmak değildir. İşe yarar, onurlu ve merhametli olmaktır. Yaşadığın sürece bir fark yaratmaktır” der.
Virüs bir yandan ürkütürken, öte yandan da yaşamın, sevdiklerimizin, sevenlerimizin önemini çok daha iyi anlamamızı sağladı.
Yardımlaşmanın, dayanışmanın, birlik ve bütünlüğün de!..
Virüsle süren savaşımızda, Hipokrat yeminine sadık kalarak, canlarını hiçe sayıp, can kurtarmaya çalışan hekimlerimizin insanüstü gayretlerine hayran olduk. Onlara gönüllerimizi açtık, kalplerimizin tüm ödüllerini verdik.
Bu yolda hayatlarından olan sağlık çalışanlarımıza aile bireylerimizden birini kaybetmiş gibi üzüldük…
Covid-19 kurbanı yurttaşlarımızın acısını acımız saydık…
En zor anlarımızda hep yanı başımızda gördüğümüz fedakar, fazilet sahibi eczacılarımızın ve cephenin ön saflarında yer alan diğer meslek grupları temsilcilerinin özverili çabalarını hafızalarımıza hiç silinmemek üzere kaydettik.
Sevgili okurlarım,
İnsan için en değerli şey; hayattır…
Çünkü bir kere verilir insana o hayat!
Hayat aynı zamanda bir görevdir.
“Sağlığımızı korumak, kendimize iyi bakmak, sevdiklerimizle birlikte sağlıklı ve onurlu bir şekilde yaşamak” şeklinde tanımlayabileceğimiz bir görev...
Bu küresel salgın, diğerleri gibi, günün birinde mutlaka sonlanacak.
İşte o gün gelinceye kadar kurallara uymayı, yani sosyal mesafeyi, maske takmayı ve kişisel hijyeni asla ihmal etmeyeceğiz.
Temkini elden bırakmayacağız.
Umudun; insana “en tatlı gelen ve hayata bağlayan şey” olduğunu, umutsuzluğun insana yakışmadığını unutmadan!..” - Uğur Dündar, Eylül 2020, İZMİR
“Değerli dostum Ataol Behramoğlu için "şiir yolculuğunun kaptanlığına soyunmuş şair" denir...
O, şairlerle, şiirlerle tüm insanlar arasında köprü olmuş, her insana şiiri anlatabilen büyük bir ustadır.
Ataol Ağabey, yaşadığımız salgın sürecinde "Korona günleri bize sağlığımız kadar, zamanın değerliliğini de bir kez daha kanıtladı…" diyerek çok yerinde bir tespitte bulundu.
18 Mart'tan şu satırları yazdığım güne kadar, Ege'deki bir sahil beldesinde, virüse yakalanmamak için gönüllü tecritteyim.
Kurallara uygun bir şekilde sağlığımı koruyup, yaşamımı sürdürmeye çalışırken, köşe yazılarımı da ihmal etmiyorum.
Neredeyse her gün yazıyorum.
İnsanoğlunun karşılaştığı en büyük felaketlerden biri olan Koronavirüs belası konusunda toplumu aydınlatıcı bilgileri paylaşmaya özen gösteriyorum. Bu amaçla ülkemizin değerli bilim insanlarının görüşlerine de yer vermeye çalışıyorum.
Elinizdeki bu kitap, değerli kardeşim, meslektaşım Atilla Köprülüoğlu'nun günlerce uğraşıp bir araya getirdiği o yazılardan oluşuyor.
Bilge; “Hayatın amacı sadece mutlu olmak değildir. İşe yarar, onurlu ve merhametli olmaktır. Yaşadığın sürece bir fark yaratmaktır” der.
Virüs bir yandan ürkütürken, öte yandan da yaşamın, sevdiklerimizin, sevenlerimizin önemini çok daha iyi anlamamızı sağladı.
Yardımlaşmanın, dayanışmanın, birlik ve bütünlüğün de!..
Virüsle süren savaşımızda, Hipokrat yeminine sadık kalarak, canlarını hiçe sayıp, can kurtarmaya çalışan hekimlerimizin insanüstü gayretlerine hayran olduk. Onlara gönüllerimizi açtık, kalplerimizin tüm ödüllerini verdik.
Bu yolda hayatlarından olan sağlık çalışanlarımıza aile bireylerimizden birini kaybetmiş gibi üzüldük…
Covid-19 kurbanı yurttaşlarımızın acısını acımız saydık…
En zor anlarımızda hep yanı başımızda gördüğümüz fedakar, fazilet sahibi eczacılarımızın ve cephenin ön saflarında yer alan diğer meslek grupları temsilcilerinin özverili çabalarını hafızalarımıza hiç silinmemek üzere kaydettik.
Sevgili okurlarım,
İnsan için en değerli şey; hayattır…
Çünkü bir kere verilir insana o hayat!
Hayat aynı zamanda bir görevdir.
“Sağlığımızı korumak, kendimize iyi bakmak, sevdiklerimizle birlikte sağlıklı ve onurlu bir şekilde yaşamak” şeklinde tanımlayabileceğimiz bir görev...
Bu küresel salgın, diğerleri gibi, günün birinde mutlaka sonlanacak.
İşte o gün gelinceye kadar kurallara uymayı, yani sosyal mesafeyi, maske takmayı ve kişisel hijyeni asla ihmal etmeyeceğiz.
Temkini elden bırakmayacağız.
Umudun; insana “en tatlı gelen ve hayata bağlayan şey” olduğunu, umutsuzluğun insana yakışmadığını unutmadan!..” - Uğur Dündar, Eylül 2020, İZMİR
O, şairlerle, şiirlerle tüm insanlar arasında köprü olmuş, her insana şiiri anlatabilen büyük bir ustadır.
Ataol Ağabey, yaşadığımız salgın sürecinde "Korona günleri bize sağlığımız kadar, zamanın değerliliğini de bir kez daha kanıtladı…" diyerek çok yerinde bir tespitte bulundu.
18 Mart'tan şu satırları yazdığım güne kadar, Ege'deki bir sahil beldesinde, virüse yakalanmamak için gönüllü tecritteyim.
Kurallara uygun bir şekilde sağlığımı koruyup, yaşamımı sürdürmeye çalışırken, köşe yazılarımı da ihmal etmiyorum.
Neredeyse her gün yazıyorum.
İnsanoğlunun karşılaştığı en büyük felaketlerden biri olan Koronavirüs belası konusunda toplumu aydınlatıcı bilgileri paylaşmaya özen gösteriyorum. Bu amaçla ülkemizin değerli bilim insanlarının görüşlerine de yer vermeye çalışıyorum.
Elinizdeki bu kitap, değerli kardeşim, meslektaşım Atilla Köprülüoğlu'nun günlerce uğraşıp bir araya getirdiği o yazılardan oluşuyor.
Bilge; “Hayatın amacı sadece mutlu olmak değildir. İşe yarar, onurlu ve merhametli olmaktır. Yaşadığın sürece bir fark yaratmaktır” der.
Virüs bir yandan ürkütürken, öte yandan da yaşamın, sevdiklerimizin, sevenlerimizin önemini çok daha iyi anlamamızı sağladı.
Yardımlaşmanın, dayanışmanın, birlik ve bütünlüğün de!..
Virüsle süren savaşımızda, Hipokrat yeminine sadık kalarak, canlarını hiçe sayıp, can kurtarmaya çalışan hekimlerimizin insanüstü gayretlerine hayran olduk. Onlara gönüllerimizi açtık, kalplerimizin tüm ödüllerini verdik.
Bu yolda hayatlarından olan sağlık çalışanlarımıza aile bireylerimizden birini kaybetmiş gibi üzüldük…
Covid-19 kurbanı yurttaşlarımızın acısını acımız saydık…
En zor anlarımızda hep yanı başımızda gördüğümüz fedakar, fazilet sahibi eczacılarımızın ve cephenin ön saflarında yer alan diğer meslek grupları temsilcilerinin özverili çabalarını hafızalarımıza hiç silinmemek üzere kaydettik.
Sevgili okurlarım,
İnsan için en değerli şey; hayattır…
Çünkü bir kere verilir insana o hayat!
Hayat aynı zamanda bir görevdir.
“Sağlığımızı korumak, kendimize iyi bakmak, sevdiklerimizle birlikte sağlıklı ve onurlu bir şekilde yaşamak” şeklinde tanımlayabileceğimiz bir görev...
Bu küresel salgın, diğerleri gibi, günün birinde mutlaka sonlanacak.
İşte o gün gelinceye kadar kurallara uymayı, yani sosyal mesafeyi, maske takmayı ve kişisel hijyeni asla ihmal etmeyeceğiz.
Temkini elden bırakmayacağız.
Umudun; insana “en tatlı gelen ve hayata bağlayan şey” olduğunu, umutsuzluğun insana yakışmadığını unutmadan!..” - Uğur Dündar, Eylül 2020, İZMİR
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.