Aşina olduğumuz ama burada bir biçimde "başını alıp giden" baskı ortamı, dünyaya-kapalılık ve özgürlüksüzlük atmosferi, işte bu iki karakter üzerinden anlatılıyor romanda. Yoğunluğu gittikçe artan bu atmosferde insan kalmak için neredeyse iradeleri hilafına mücadele etmek zorunda kalıyor her ikisi de: "Her şey güçten ibaretse, yenilgi kaçınılmaz. Zayıflığın da bir hükmü olmalı."
Bir taşra hikâyesi gibi başlayıp bir noktada adeta fantastik bir siyasi romana dönüşen bu kitabın, başarılı kurgusu kadar dilinin az rastlanır güzelliğiyle de hak ettiği ilgiyi göreceğini umuyoruz.
Aşina olduğumuz ama burada bir biçimde "başını alıp giden" baskı ortamı, dünyaya-kapalılık ve özgürlüksüzlük atmosferi, işte bu iki karakter üzerinden anlatılıyor romanda. Yoğunluğu gittikçe artan bu atmosferde insan kalmak için neredeyse iradeleri hilafına mücadele etmek zorunda kalıyor her ikisi de: "Her şey güçten ibaretse, yenilgi kaçınılmaz. Zayıflığın da bir hükmü olmalı."
Bir taşra hikâyesi gibi başlayıp bir noktada adeta fantastik bir siyasi romana dönüşen bu kitabın, başarılı kurgusu kadar dilinin az rastlanır güzelliğiyle de hak ettiği ilgiyi göreceğini umuyoruz.