Bana göre insan hakları, "bireysel ve toplumsal hakların birlikte yürütüldüğü bir ortamda" gelişebilir. İktisadî, sosyal ve hukukî boyutları ile bir bütündür. İnsan hakları ile demokrasi arasında bütünleşmenin sağlanabilmesi için insan haklarının, "sosyal ve sınıfsal demokrasi" ile örtüşmesi gerekir. İnsan hakları, bu nitelikten yoksunsa, boşlukta kalır ve göstermelik bir kavram olmaktan öteye geçmez. Türkiye-AB ilişkileri yukarıda ifade etmek istediğim tanımlama çerçevesinde düşünüldüğünde, bugün yürütülmekte olan görüşmeler sürecinin çarpıklıkları daha iyi anlaşılır. Türkiye-AB ilişkileri bugün tek yanlılığın egemen olduğu bir yapılanma içinde yürütülmektedir. Türkiye tarafından bakıldığında ülkenin siyasî, iktisadî, sosyal ve hukukî olarak AB'ye bağlanmakta olduğunu görürüz. Bu süreç ilginç bir biçimde, plânlı ve programlı biçimde yürütülen bir oluşumdur. Esas sebebi, Türkiye'de gerçek demokrasinin işlememesidir. Bunun sonucu olarak da "bireysel haklarla toplumsal haklar arasındaki dengesizlikler artmakta" sömürgeleşmeyi, demokrasi gibi sunan bir oluşum ortaya çıkmaktadır. Prof. Dr. M. Oktay ALNIAK kitabında bu çelişkileri açık bir şekilde yorumlamaktadır. -Prof. Dr. Erol MANİSALI (Arka kapaktan)
Bana göre insan hakları, "bireysel ve toplumsal hakların birlikte yürütüldüğü bir ortamda" gelişebilir. İktisadî, sosyal ve hukukî boyutları ile bir bütündür. İnsan hakları ile demokrasi arasında bütünleşmenin sağlanabilmesi için insan haklarının, "sosyal ve sınıfsal demokrasi" ile örtüşmesi gerekir. İnsan hakları, bu nitelikten yoksunsa, boşlukta kalır ve göstermelik bir kavram olmaktan öteye geçmez. Türkiye-AB ilişkileri yukarıda ifade etmek istediğim tanımlama çerçevesinde düşünüldüğünde, bugün yürütülmekte olan görüşmeler sürecinin çarpıklıkları daha iyi anlaşılır. Türkiye-AB ilişkileri bugün tek yanlılığın egemen olduğu bir yapılanma içinde yürütülmektedir. Türkiye tarafından bakıldığında ülkenin siyasî, iktisadî, sosyal ve hukukî olarak AB'ye bağlanmakta olduğunu görürüz. Bu süreç ilginç bir biçimde, plânlı ve programlı biçimde yürütülen bir oluşumdur. Esas sebebi, Türkiye'de gerçek demokrasinin işlememesidir. Bunun sonucu olarak da "bireysel haklarla toplumsal haklar arasındaki dengesizlikler artmakta" sömürgeleşmeyi, demokrasi gibi sunan bir oluşum ortaya çıkmaktadır. Prof. Dr. M. Oktay ALNIAK kitabında bu çelişkileri açık bir şekilde yorumlamaktadır. -Prof. Dr. Erol MANİSALI (Arka kapaktan)