#smrgKİTABEVİ İnsan ve İletişim - 2011
Böylelikle içimizde masumane ama sessizce yaşamaya çalışan, gürültünün patırtının arasında uykuya dalan o sevimli bebeği artık uyandırma zamanı gelmiştir. İçimizdeki çocuğu uyandırınca, o zavallı yavrucağın olumsuz duygu ve davranışlarımızdan nasıl da acı çektiğini fark ederiz. Biraz empati yaparak acı içinde kıvranan bir çocuk olmanın ne demek olduğunu yaşar ve hissederiz. İşte o zaman belki aklımızı başımız devrişebiliriz. Ben neler yapıyor, neler söylüyorum?
Zaman zaman içimizdeki çocuğun bize tepki göstermesine izin verelim. Bu çocuk, bize yaşama sevinci verir, bizi hayata bağlar; o sebeple onu koruyup kollayalım. Yüreğimizde kibir, kin, nefret, kızgınlık, ön yargı öfke ve hasetlik gibi duygular taşıyarak bu çocuğa -aslında kendimize- ne kadar zarar verdiğimizin farkında mıyız? Bunların yerine yüreğimizi alabildiği kadar sevgi, saygı, güven, hoşgörü, kanaat, yardımseverlik... duygularıyla doldursak ve hayata güzel baksak ne kaybederiz?
Böylelikle içimizde masumane ama sessizce yaşamaya çalışan, gürültünün patırtının arasında uykuya dalan o sevimli bebeği artık uyandırma zamanı gelmiştir. İçimizdeki çocuğu uyandırınca, o zavallı yavrucağın olumsuz duygu ve davranışlarımızdan nasıl da acı çektiğini fark ederiz. Biraz empati yaparak acı içinde kıvranan bir çocuk olmanın ne demek olduğunu yaşar ve hissederiz. İşte o zaman belki aklımızı başımız devrişebiliriz. Ben neler yapıyor, neler söylüyorum?
Zaman zaman içimizdeki çocuğun bize tepki göstermesine izin verelim. Bu çocuk, bize yaşama sevinci verir, bizi hayata bağlar; o sebeple onu koruyup kollayalım. Yüreğimizde kibir, kin, nefret, kızgınlık, ön yargı öfke ve hasetlik gibi duygular taşıyarak bu çocuğa -aslında kendimize- ne kadar zarar verdiğimizin farkında mıyız? Bunların yerine yüreğimizi alabildiği kadar sevgi, saygı, güven, hoşgörü, kanaat, yardımseverlik... duygularıyla doldursak ve hayata güzel baksak ne kaybederiz?