"Türkçeye çevirdiğimiz bu küçük kitap, insan felsefesini, felsefî anthropologiyi, özel bir araştırma alanı olarak ele alan ilk yazıdır. Scheler'in bu eserine gelinceye kadar insan, ethik ve hukuk, din ve bilgi, sanat ve tarihteki rolü ile ilgili problemlerle birlikte ve dolayısiyle bir araştırma alanı olarak ele alınmıştır. İlk defa bu eserle felsefî anthropologi, insan varlığı ile onun kosmos'daki yerini kendisine araştırma konusu yapmıştır. Bu bakımdan ilk defa felsefî anthropologinin problemlerini ortaya koymak ve bu problemlerde temelli fikirler ileri sürmek şerefi, bu eserindir. Yazık ki Scheler bu yazısında ileride yazmayı düşündüğünü söylediği felsefî anthropologiyi yazamadan ölmüştür (1875-1928). Bu kitabının önsözü, ölümünden pek kısa bir süre önce yazılmıştır (ölüm tarihi 19 Mayıs 1928, önsözün tarihi 28 Nisan 1928).
Scheler'in bu kitabı küçük fakat problem bakımından çok yüklüdür. Bunun için de anlaşılması kolay değildir. Zaten her felsefî eserin, özellikle Scheler çapında dilde yaratıcı olan bir düşünürün anlaşılması, okuyucuyu ağır şartlar karşısında bırakır. (Önsözden)
"Türkçeye çevirdiğimiz bu küçük kitap, insan felsefesini, felsefî anthropologiyi, özel bir araştırma alanı olarak ele alan ilk yazıdır. Scheler'in bu eserine gelinceye kadar insan, ethik ve hukuk, din ve bilgi, sanat ve tarihteki rolü ile ilgili problemlerle birlikte ve dolayısiyle bir araştırma alanı olarak ele alınmıştır. İlk defa bu eserle felsefî anthropologi, insan varlığı ile onun kosmos'daki yerini kendisine araştırma konusu yapmıştır. Bu bakımdan ilk defa felsefî anthropologinin problemlerini ortaya koymak ve bu problemlerde temelli fikirler ileri sürmek şerefi, bu eserindir. Yazık ki Scheler bu yazısında ileride yazmayı düşündüğünü söylediği felsefî anthropologiyi yazamadan ölmüştür (1875-1928). Bu kitabının önsözü, ölümünden pek kısa bir süre önce yazılmıştır (ölüm tarihi 19 Mayıs 1928, önsözün tarihi 28 Nisan 1928).
Scheler'in bu kitabı küçük fakat problem bakımından çok yüklüdür. Bunun için de anlaşılması kolay değildir. Zaten her felsefî eserin, özellikle Scheler çapında dilde yaratıcı olan bir düşünürün anlaşılması, okuyucuyu ağır şartlar karşısında bırakır. (Önsözden)