#smrgKİTABEVİ İpin Ucu - 2024
Editör:
Didem Ünal Demir
Kapak Tasarım:
Hamdi Akçay
Kondisyon:
Yeni
Sunuş / Önsöz / Sonsöz / Giriş:
Basıldığı Matbaa:
Melisa Matbaacılık
Dizi Adı:
Oyun
ISBN-10:
6253692292
Kargoya Teslim Süresi:
4&6
Hazırlayan:
Cilt:
Amerikan Cilt
Boyut:
13x19
Sayfa Sayısı:
176
Basım Yeri:
İstanbul
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2024
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
Enso
Dili:
Türkçe
Kategori:
indirimli
99,83
Havale/EFT ile:
96,84
Siparişiniz 4&6 iş günü arasında kargoda
1199228725
615620
https://www.simurgkitabevi.com/ipin-ucu-2024
İpin Ucu - 2024 #smrgKİTABEVİ
99.83
Gereği düşünüldü: Sanığın mahkememizde yargılanmasına olanak bulunmadığı kanısına varıldığından usul yasasının 4820. maddesi uyarınca görevsizlik kararı verildi. Bu nedenle dosyanın yeterli uzunlukta bir ipe bağlanarak görevli mahkemeye sunulmak üzere aşağıya sarkıtılması için kapı dışında bekleyen mübaşire gerekli talimat verildi. (Işık kararır.)
Vüs'at O. Bener'in "sosyo - güldürü" olarak tanımladığı İpin Ucu, bölünmüşlüğü, yabancılaşmayı toplumsal ve bireysel düzlemde veren benzersiz bir oyun. Hesaplaşmayı cisimleştiren ana karakter iki kişidir ve hem kendisiyle hem düzenle dalgasını geçer: "Kendimi de öldürdüm. Kiminle kavga edeceğim şimdi ben?" Zaten insanı şekillendiren yapılar arasında ilerler bölümler; eğitim, din ve hukuk düzenine dokunarak ipin ucuna ulaşır.
Abdi İpekçi Tiyatro Armağanı'nı kazanan ve İstanbul Devlet Tiyatrosu'nca sahnelenen İpin Ucu, zengin diliyle açtığı ölüm - yaşam - özgürlük düğümleri üzerinden hem okuma hem seyir zevki yaşatan sıradışı bir yapıt.
"Yüzeyde yansıyan ayrıntılarıyla birlikte ele alındığında ise 'İpin Ucu', düşünce özgürlüğünü koşula bağlamaksızın benimseyememiş bir düzende, var olma nedeni 'düşünmek' olan kişinin, tarihsel - toplumsal - ekonomik konumu içinde yaşadığı çıkmaz için tiyatroda yakılmış ağıtların bir anlamda en yüreğe oturanı, bir anlamda da en güldürücü olanıdır." - Ayşegül Yüksel
Vüs'at O. Bener'in "sosyo - güldürü" olarak tanımladığı İpin Ucu, bölünmüşlüğü, yabancılaşmayı toplumsal ve bireysel düzlemde veren benzersiz bir oyun. Hesaplaşmayı cisimleştiren ana karakter iki kişidir ve hem kendisiyle hem düzenle dalgasını geçer: "Kendimi de öldürdüm. Kiminle kavga edeceğim şimdi ben?" Zaten insanı şekillendiren yapılar arasında ilerler bölümler; eğitim, din ve hukuk düzenine dokunarak ipin ucuna ulaşır.
Abdi İpekçi Tiyatro Armağanı'nı kazanan ve İstanbul Devlet Tiyatrosu'nca sahnelenen İpin Ucu, zengin diliyle açtığı ölüm - yaşam - özgürlük düğümleri üzerinden hem okuma hem seyir zevki yaşatan sıradışı bir yapıt.
"Yüzeyde yansıyan ayrıntılarıyla birlikte ele alındığında ise 'İpin Ucu', düşünce özgürlüğünü koşula bağlamaksızın benimseyememiş bir düzende, var olma nedeni 'düşünmek' olan kişinin, tarihsel - toplumsal - ekonomik konumu içinde yaşadığı çıkmaz için tiyatroda yakılmış ağıtların bir anlamda en yüreğe oturanı, bir anlamda da en güldürücü olanıdır." - Ayşegül Yüksel
Gereği düşünüldü: Sanığın mahkememizde yargılanmasına olanak bulunmadığı kanısına varıldığından usul yasasının 4820. maddesi uyarınca görevsizlik kararı verildi. Bu nedenle dosyanın yeterli uzunlukta bir ipe bağlanarak görevli mahkemeye sunulmak üzere aşağıya sarkıtılması için kapı dışında bekleyen mübaşire gerekli talimat verildi. (Işık kararır.)
Vüs'at O. Bener'in "sosyo - güldürü" olarak tanımladığı İpin Ucu, bölünmüşlüğü, yabancılaşmayı toplumsal ve bireysel düzlemde veren benzersiz bir oyun. Hesaplaşmayı cisimleştiren ana karakter iki kişidir ve hem kendisiyle hem düzenle dalgasını geçer: "Kendimi de öldürdüm. Kiminle kavga edeceğim şimdi ben?" Zaten insanı şekillendiren yapılar arasında ilerler bölümler; eğitim, din ve hukuk düzenine dokunarak ipin ucuna ulaşır.
Abdi İpekçi Tiyatro Armağanı'nı kazanan ve İstanbul Devlet Tiyatrosu'nca sahnelenen İpin Ucu, zengin diliyle açtığı ölüm - yaşam - özgürlük düğümleri üzerinden hem okuma hem seyir zevki yaşatan sıradışı bir yapıt.
"Yüzeyde yansıyan ayrıntılarıyla birlikte ele alındığında ise 'İpin Ucu', düşünce özgürlüğünü koşula bağlamaksızın benimseyememiş bir düzende, var olma nedeni 'düşünmek' olan kişinin, tarihsel - toplumsal - ekonomik konumu içinde yaşadığı çıkmaz için tiyatroda yakılmış ağıtların bir anlamda en yüreğe oturanı, bir anlamda da en güldürücü olanıdır." - Ayşegül Yüksel
Vüs'at O. Bener'in "sosyo - güldürü" olarak tanımladığı İpin Ucu, bölünmüşlüğü, yabancılaşmayı toplumsal ve bireysel düzlemde veren benzersiz bir oyun. Hesaplaşmayı cisimleştiren ana karakter iki kişidir ve hem kendisiyle hem düzenle dalgasını geçer: "Kendimi de öldürdüm. Kiminle kavga edeceğim şimdi ben?" Zaten insanı şekillendiren yapılar arasında ilerler bölümler; eğitim, din ve hukuk düzenine dokunarak ipin ucuna ulaşır.
Abdi İpekçi Tiyatro Armağanı'nı kazanan ve İstanbul Devlet Tiyatrosu'nca sahnelenen İpin Ucu, zengin diliyle açtığı ölüm - yaşam - özgürlük düğümleri üzerinden hem okuma hem seyir zevki yaşatan sıradışı bir yapıt.
"Yüzeyde yansıyan ayrıntılarıyla birlikte ele alındığında ise 'İpin Ucu', düşünce özgürlüğünü koşula bağlamaksızın benimseyememiş bir düzende, var olma nedeni 'düşünmek' olan kişinin, tarihsel - toplumsal - ekonomik konumu içinde yaşadığı çıkmaz için tiyatroda yakılmış ağıtların bir anlamda en yüreğe oturanı, bir anlamda da en güldürücü olanıdır." - Ayşegül Yüksel
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.